Dökülmüş, saçılmış her şey; mazi dedikleri bu mu?
Yakılmış, yıkılmış, geçmiş; seçilmiş hakikat bu mu?
İçerdim, yed-i beyzandan; sunsaydın kanıma zehir.
İçtim, içtim de, ölmedim; tarz-ı teşekkürün bu mu?
Anmam artık ismini de; ismin dilime haramdır.
İlk harften son harfe yanlış, ilkten sona hep yalandır.
Gidenler hep mutlu sanma, hatırlanan hep kalandır.
Bir ömür saydım hatrını, hatrımı sayışın bu mu?
Götür hayal-i cismini… Ki hayalden çok öteydi.
Bazı dokunur olurdum, bazı görülmez, geceydi.
Yokluğun hasretten beter, daha keder, bilmeceydi.
Cevabın bulmaya korktum, korkuma cevabın bu mu?
Haydi götür sırlarını, kâbuslardan beter oldun.
Binler çeşit manaların… Kamusları geçer oldun.
Tam da mutlu olacakken, ömrüme şerhini koydun.
Şerhine şerh düşemedim, düşmüşe tesellin bu mu?
Lütfen götür hislerimi, kalp aynam çok buğulanır.
Hep flu görünür dünyam, sonra duvarlar sallanır.
Haydi, bir kez daha defol, belki Ahmet akıllanır.
Mecnunun oldum, delirdim; aşkına hürmetin bu mu?
Kayıt Tarihi : 25.8.2010 23:56:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ahmet Levent Ay](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/08/25/askina-hurmetin-bu-mu.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!