Deliliğim mi tuttu,
aşkımız mı şahlandı?
Aşkın bir mertebesi de
sevgiliye kırılmak değil midir?
Sen, bugün, sükut-u aşktasın.
Ben ise aşkın çilehanesindeyim.
İkimiz de biliyoruz ki
bu halet-i ruhiyedeki sen,
gerçek olan sen değilsin.
Sen;
sana yakışmayanı söylemez,
aklından dahi geçirmezsin bilirim.
Neyse, yine de kızma bana.
Yokluğunda nutkum tutuldu.
Arada oluyor böyle şeyler bilirsin.
Ya da istersen kız.
Nasıl istersen öyle yap.
Biliyor musun sevgili?
Dün gece düşümdeydin.
Evvelinde de, onun evvelinde de.
Hatta onların da evvelinde düşümdeydin.
Düşlerimi ziyaret edişin
bazen gündüzlere de denk geliyor.
Gece gündüz düşlerimdesin sözünü,
aylar öncesindeki gibi şimdilerde de yaşıyorum.
Düşlerim her daim senle süslü.
Nasıl bahtiyarım tahmin edebilirsin.
Çünkü düşlerimde
tekrar sesini duyuyorum.
Sesini ve cümlelerini
zihnimin her karesine kazıdım.
Sana hediye ettiğim deftere
gizli gizli yazdığın o muazzam cümleler
şarap gibi, gün geçtikçe kıymetleniyor.
Senin şiirlerin şarap gibidir sevgili,
okuyacağım gün tadına varacağım.
Benim en kutsalım,
gözlerinden sonra sözlerindir.
Gözlerin ve sözlerindir
beni bu anlamsız hayata bağlayan.
Geçenlerde kalemimi kırmıştın.
Şimdi de gönlümü kırmaya meylediyorsun.
Ben ki seni sadece
şiirlerde görüyorum.
Sana şiirlerle
dokunabiliyorum.
Şiirlerle sana sarılıyor,
şiirlerle seni yaşıyorum.
Şiirlerle ellerini tutuyorum.
şiirlerle nefesini hissediyorum.
Şiir okurken ölmek isterim.
Seni zikrederken ölmek ne güzel.
Kayıt Tarihi : 27.10.2018 23:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
1 AĞUSTOS 2018 ÇARŞAMBA
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!