Aşkın Zekatı - Garib Çoban

Engin Demirci
949

ŞİİR


61

TAKİPÇİ

Aşkın Zekatı - Garib Çoban

Aşkın Zekatı - Garib Çoban

Haller hallere sirayet eder.
Mesela bir müzikle değişebilir insanın ruh hali ya da bir tebessümle.
Uzaktan yakına bir haber duyarsın, hiç olmadık yerde hüzün kaplar içini.
Ya da birden umutla dolar yüreğin.
Akıllı, tükenene değil, tükenmeyene bel bağlayandır!..
Sizin yanınızdaki dünya malı tükenir.
Allah katındakiler ise bâkîdir, tükenmez.
Nahl-96)
Hayata negatif baktığınız zaman hiçbir şey yapamazsınız.
Biri size kim olduğunu gösterdiğinde, ilk seferde ona inanın.
Siz zannedersiniz ki ben karşıdaki adamı eleştiriyorum.
Hayır o ok önce sizi deler.
O nazarı karşıdaki adam algılar veya algılamaz hiç önemli değil.
O içinizde bir ukde olarak oturur.
Ey yar!.. Sonbahar goncası mı göğsünün üstündeki gül, gel biraz rûhumu yak, kalbime hicrânla dökül.

Bedenler ayrı ve fakat ruhlar arasında katı çeperler yok.
Sen, ben veya o; herkes, herkesin haline tesir edebilir.
Bulunduğun yerde karamsar bir hal varsa mesela, sana da bu karamsarlıktan bir paye düşer.
Ya da tam aksi; yıkıldım artık, derken birinden birkaç cümle duysan, yeniden ayağa kalkabilirsin.
Evlerimiz, kavga, tartışma, iktidar savaş alanı için değildir.
Evlerimiz, huzur ve sükun içindir.
Her kim evindeki huzuru bozarsa, Allah'ın yasasını ihlal etmiş,
Ve dolayısıyla Allah'a isyan etmiş demektir!..
Allah, evlerinizi sizin için huzur ve sükun yeri yaptı. Nahl-80)
Kucaklamak istediğim her şeyi gökyüzü kucaklıyor, seni özledim derken.
Ey yar!.. Sonbahar goncası mı göğsünün üstündeki gül, gel biraz rûhumu yak, kalbime hicrânla dökül.

Kimi sükûnet insanıydı kimi velvele, kimi kanaatkârdı kimi de tamahkâr.
Kiminin gözleri dolardı birinin canı yansa kiminin de gülmekten gözleri dolardı bir can yaksa.
Hepimizi aynı çuvala doldurdular sonra.
Anlıyorsun artık, bu ağır tahammül yükünün sebebini.
Kulaklar, sadece duymak için değildir.
Gözler, sadece görmek için değildir.
Madem aşık olmamı istemiyordun neden gülümsedin?..
Kalpler, sadece kan pompalamak için değildir!..
Allah, şükredesiniz diye size kulaklar, gözler, kalpler verdi. Nahl-78)
Ey yar!.. Sonbahar goncası mı göğsünün üstündeki gül, gel biraz rûhumu yak, kalbime hicrânla dökül.

Kalbini temiz ve berrak tutman yetmez bazen.
Umuda inanmam yetmez.
Seni harap haline esir eden yerlerden veya kimselerden sakınmalısın.
Daima iyi ve güzel hallere yakın olmalısın.
Hoş bir muhabbete, sevmeye, sevilmeye, şiire yahut gönülden kopan birkaç cümleye.
Bilen Allah'tır.
Biz bilmeyiz, biz öğreniriz.
Muhakkak ki Allah bilir, siz ise bilmezsiniz.
Nahl-74)
Allah bir iş için seni istediğinde, seni o işe hazırlar.
Gün gelecek, buda geçti hamd olsun diyeceğiz, az daha sabır!..
Ey yar!.. Sonbahar goncası mı göğsünün üstündeki gül, gel biraz rûhumu yak, kalbime hicrânla dökül.

Haller hallere sirayet eder.
Kim hangi hal üzere ise ondan payını muhakkak alır.
Daha mühim meseleler var.
Kulaklarımı kapatıyorum, tahrikler umurumda bile değil.
Suçlu ararsak, aynaya bakalım.
Kendimiz eder, kendimiz buluruz.
Allah'ın lütfu olmasaydı, kendimizi de bulamazdık!..
Başınıza gelen her musibet kendi yapıp ettikleriniz yüzündendir.
Kaldı ki Allah birçoğunu da bağışlar. Şûrâ-30)
Yarına tek bir faydası olmayan meseleler için ne aklımı ne de kalbimi yorarım.
Ey yar!.. Sonbahar goncası mı göğsünün üstündeki gül, gel biraz rûhumu yak, kalbime hicrânla dökül.

Biz nimetin emanetçisiyiz, sahibi değil.
Nimeti kendimizden bilirsek, kendimizi de bir nimet sanırız.
Mezarlıklar, nice kendini nimet sananlarla dolu!..
Nimet olarak size ulaşan ne varsa,
Allah'tandır. Nahl-53)
Kaygı can acıtır, öyleyse hakkını vermek lazımdır.
Kuvvetini beyhude harcama!..
Çünkü daha mühim meseleler var.
Bazende çıktığım dağlarda, bir kabristanda bir can aradım, haldaştan olsun.
Sevmek, onsuz bir maceradır, harita ve pusula olmadan, yalnızca sağduyunun yoldan saptırdığı yer.
Ey yar!.. Sonbahar goncası mı göğsünün üstündeki gül, gel biraz rûhumu yak, kalbime hicrânla dökül.

Hak yola girmiş, dünya putlarını kırmış melek gönüllü gönüldaştan olsun!.
Daha ne kadar kaldı bilemiyorum.
Ama güz gelsin artık; yağmurlar yağsın, cama vursun damlalar, kasvete bürünsün hava, geceler uzasın.
Yaşıyorsak eğer hâlâ, hak ettiğimizden değil.
Allah'ın lütf u kereminden!..
Eğer Allah, insanlara zulümleri yüzünden cezalandıracak olsaydı orada hiç bir canlı bırakmazdı. Nahl-61)
Kimseye yük olmadan, rahatsız etmeden, incitmeden, dünyayı parmak uçlarında yürüyerek gidenlere ne mutlu.
Kimse hatırlamasa bile seni, sema ehli hatırlar, daima hayırla yâd ederler.
Ey yar!.. Sonbahar goncası mı göğsünün üstündeki gül, gel biraz rûhumu yak, kalbime hicrânla dökül.

Neşeli şarkıların sesi kısılsın sonra, daha ağır aksın zaman.
Belki merhem olamam yarana.
Fakat yaran nerede, biliyorum.
Bilmiyorum, mazeret değildir.
Vaktim yok, mazeret değildir.
Kime soracağım ki, mazeret değildir.
Bilsek, sorardık, sorsak, bilirdik!..
Eğer bilmiyorsanız, bilenlere sorun. Nahl-43)
Kimse deva beklemiyor zaten bizden; derdin devası yine kendindedir.
Ama bilinsin ister insan, nerede ve nasıl yaralandığını.
Bu nedenle, yaralarımızı tanıyan kimselere yaklaşırız.
Ancak onları sever ve güveniriz.
Ey yar!.. Sonbahar goncası mı göğsünün üstündeki gül, gel biraz rûhumu yak, kalbime hicrânla dökül.

Seni asla unutmaya çalışmayacağım.
Çünkü bu kendimi unutmak istemek gibi bir şey olurdu.
Kim olduğumu unut!..
Şikâyet, neyim var ki!.
Elde yok avuçta yok, tamtakır kuru bakırım.
Hakikat!..
Allah'ın nimetlerini saymaya kalksanız, onu sayamazsınız. Nahl-18)
Çünkü sen benim kim olduğumun bir parçasısın.
Bütün samimi insanlar, birbirinin yakinidir.
Merhamet sahibi ve/veya nefret sahibi kimseler de buna dahil.
Hayatta yolumuzu kaybettiğimiz anlar vardır.
Ama unutma ki zaman gecedeki teheccüt vakti bir engin deniz feneri gibidir.
Ey yar!.. Sonbahar goncası mı göğsünün üstündeki gül, gel biraz rûhumu yak, kalbime hicrânla dökül.

Burada mühim bir irtibat var!..
Heba edenlere bakın, yiten gidenlere, nice saltanatı devirenlere.
Güzel olan her ne varsa, bahtı kendinden de güzel olmalı.
Sanki çok ömrümüz varmış gibi, beklemeyi öğretiyor hayat bize.
Sevdiğiniz her şeyi eninde sonunda kaybedersiniz.
Sonunda sevgi farklı bir biçimde geri döner.
Bizde az olan, nimetler değil, şükrümüz.
Ne kadar da az şükrediyorsunuz!..Mülk -23)
İstiyoruz mu ki, nimetlerimiz artsın?..
Hani, ehline denk gelmeyen her şey ziyan olur derler.
Ne güzeller, bir çirkinin elinde perişan olur.
Her an birbirimizi düşünüyoruz ve bu yüzden yolumuza devam ediyoruz.
Ey yar!.. Sonbahar goncası mı göğsünün üstündeki gül, gel biraz rûhumu yak, kalbime hicrânla dökül.

Karşılığının halktan değil!…
Halkın Rabbinden olduğunu bildiğin halde vermek ne güzeldir.
Hiç konuşmadığınız ve hatta hiç tanımadığınız bir kimseye yakınlık duymanız bundan.
Başkalarını hissetmek, yalnızca saf kişilerin sahip olduğu altıncı histir.
İnsanda belirgin olan hal, ancak cinsiyle irtibat kurar.
Kazandıkların, sana gelecek belalara kalkan olmayacaksa, kazanma!..
Onları da sabaha çıkarken o korkunç ses yakaladı.
Kazanmakta olduğu şeyler onlardan hiçbir zararı savamadı. Hicr - 84)
Ya biz değiştik hiçbir şey değişmedi.
Ey yar!.. Sonbahar goncası mı göğsünün üstündeki gül, gel biraz rûhumu yak, kalbime hicrânla dökül.

Kendilerini sevmeyip bana seni seviyorum diyen insanlara güvenmiyorum.
Bir Afrika atasözü şöyle der!..
Çıplak biri sana gömlek uzattığında dikkatli ol.
Ya da her şey değişti biz değişmedik.
Bu uyumsuzluğun başka bir izahı yok.
Sevgi, güvenden önce gelir.
Yemek olmasın, ev ısınmasın ama muhabbet olsun.
Daima Allah'a hamdolsun deyin.
Kaç kişinin göğsü darlaştı, tek bir sözle sıkıntısı giderildi.
Ve ben tamamen fakirim, Allah'a hamd olsun.
Sükutun da bir sesi vardır, Hasbiyallahu lâ ilâhe illâ Hû, aleyhi tevekkeltu ve Huve rabbül arşıl azim.
Onu duyacak yürek lazım.
Ey yar!.. Sonbahar goncası mı göğsünün üstündeki gül, gel biraz rûhumu yak, kalbime hicrânla dökül.
(Y.ed - Kendimi Arıyorum Gören Var mı?..Albümü)

Engin Demirci
Kayıt Tarihi : 29.9.2023 14:46:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Senin olmadığın yerde seni savunanlar gerçek dostlarındır. (Hz. İmam Ali k.v.)

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Muhammet Çal
    Muhammet Çal

    Emeğinize yüreğinize sağlık üstadım. Değerli kaleminizden anlamlı ve güzel bir şiir okudum. Kaleminiz daim olsun. Selam ve saygılarımla

    Cevap Yaz
  • Hayrullah Değerli
    Hayrullah Değerli

    Tebrikler hocam yüreğiniz dert görmesin kaleminiz daim olsun yine anlam dolu harika bir şiir okudum kaleminizden gönül diliniz susmasın nice şiirlere inşallah
    Sonsuz saygılarımla

    Cevap Yaz
  • Mustafa Bay
    Mustafa Bay

    Herhalde,
    "Sabrı, umudu, tazelenmeyi ve hep iyiyi düşündürmektir"
    Aşkın zekatı...

    İnsanı aşk kadar sarıp sarmalayan
    Direncini,
    Yarınla bağını sürekli kılan başka hangi duygu vardır ki?

    Aşk dediğimiz,
    Bize bahşedilmiş "hayat iksiridir" aslında...
    Seven, en iyi dosttur zaten...

    İnsan daha ne ister?

    Tebrikler Engin Bey...

    Cevap Yaz
  • Bedri Tahir Adaklı
    Bedri Tahir Adaklı

    Kalp, mazhar-ı hissiyat-ı vicdan
    makes-i efkarı dimağdır. denir

    Aslında biz yüreğimize de kalp deriz
    çünkü bir benzerlik vardır. ŞÖYLE ki:
    Yürek bedeni ayakta tuttuğu gibi, manevi
    kalp de ruhu ayakta tutmaktadır.
    Manevi kalp fikirlerin yansıdığı yer
    olan dimağdadır.
    Ama gene de Yüreğin üçte biri beyin
    hücrelerinden yaratılmıştır. Hemen
    vücutla ilişkisi kesilse tek başına 10-15
    dakika çarpabilir. Kalp aşk mahallidir.
    yürek ise sadece CIZZZ eder.
    Üstadım Harikasınız..

    TEBRİKLER SAYIN DEMİRCİ

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (4)

Engin Demirci