Her gün bu kadar güzel mi bu deniz?
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;
Devamını Oku
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;
Şiir ve hikayesiyle dolu dolu bir eser.Kutluyorum Hocam.
Hece şirinin dehası, edip kalem sayın Dr. İrfan Yılmaz hocama sevgilerim ve saygılarımla:
AŞKA VEDA ZAMANI
Kaderden bir yazı ki; silemez cümle alem,
Siyah üstüne siyah... Nasıl yazdıysa kalem!
Şiir; duygu yüklü derin anlam yüklenmiş hayret şaşkınlık ve sitem vurgulu tunç uyak bir berceste ile başlıyor. Siyah üstüne siyah vurgusu halk edebiyatında çok kullanılan kara baht vurgusunu çağrıştırmakla birlikte ikincil olarak siyah üzerinde siyah rengin fark edilmemesine atıftır. Yazının farkedilmemesindeki tanımlama da yazgıya vurgudur.
Bilir misin sevgili; öksüz yazarlar beni
Feryadımın şerhini sayfaya işlemeden.
Hızı insafa gelse, yönü nazarlar beni
Bahtıma deli rüzgâr koptu keşişlemeden!
Şiirin ilk bendindeki dört mısra; kime yazıldığının ve sevgiliye yakınmayla birlikte haber iletme ve beklenmeyen bir ayrılık rüzgarına sitemdir. Başlangıç bersestesinin duygu ve anlamını pekiştiren bu dört mısra analiz edildiğinde çapraz kurgulu redifli tunç uyağın bir şaheseri olduğu görülür. Bu güne kadar okuduğum şiirler içerisinde keşişleme rüzgarının uyak ve anlam olarak vurgulanışını ilk kez bu şiirde gördüm. keş-işleme-den (işleme) uyağının keş(işleme)den sözcüğünün tam kalbine altı sesle işlenişini mükemmel bir edebi buluştur.
Umutlarım savrulmuş yedi ayrı iklime;
Günüm, çölde serabın peşinde sürüklenir,
Gecem, her iki kutbun ayazını yüklenir!
İlk bendin son üç mısrası incelendiğinde uyaksız olan beşinci mısranın (ki şair ''Serbest Mısra'' olarak tanımlamıştır) uyaksız haline rağmen alttaki geniş zaman kipindeki fiil köklü redifli tunç uyak edilgen mısrayla anlam olarak perçinlendiği görülür.
Firarî uykularla ödesem de ecrini,
Tekinsiz kuytulara yetim düşler bıraktım.
Yüreğimde sabahsız gecelerin fecrini
Tutuşturan umuttan ne kadar da ıraktım!
İkinci bendin ikinci mısrası olan: Tekinsiz kuytulara yetim düşler bıraktım... ''Tekinsiz kuytu -Yetim düş'' çift imgeyle işlenen bu mısrayı; sanat değeri, edebi yön ve duygusal yüklenim olarak şiirdeki bir inci ışıltısı olarak gördüm.
Uçan kuşlardan bile nafile medet uman
Aşkım, hicran hükümlü kalemlerin dargını
Hangi temyiz bozar ki felek senin yargını?
Mısralarına sitem ve çaresizlik mührü vurulmuştur. Bent okunduğunda ister istemez sırada daha ne güzellikler vardır merakını da beraberinde getirmektedir.
Ne kitaptan okunur, ne defterde yazılı,
Gıyaben yargılanıp resen giydiğim hüküm.
Aşk ezelden hükümran, insafsız ve azılı...
Darası düşse bile kurşundan ağır yüküm!
Aşkın acımasız yüzü ve dayanılmaz ağırlığı bu bentte işlenir, yine ustaca... Darası çıktıktan sonra bile kurşundan daha ağır olan sevda yükü soyut imgelemenin enfes bir örneği olmuş.
Düşlerim gök kubbeden döküldü lime lime,
Zamansız yıldırımla küllenen viran diyar
Eğilmeyen başımı, senin için eğdi yâr! ...
Yükseklerden yer edinen engin düşlerin, aşk karşınında eğilmeyen başla birlikte sukut-u hayale uğradığına vurgu yapılmaktadır.
Umut, hayal ve düşler sarıldı mendiline,
Teselli bulamadı birbirinden yetimler.
Meçhul bir rüzgâr esti ömrümün kandiline,
Nutkum tutuldu birden dilim nasıl betimler?
Kişinin, aşk karşısındaki tedbirsizliği, savunmasızlığı, çaresizliği,... en güzel bu çaprazda göze çarpar...
Sanki benim üstüme yıkılıyor asuman!
Kaderin aynasına bakıp döksem içimi;
Kâlbimdeki aşk değil, zehrin başka biçimi...
''Kader aynası'' imgesi bu bentle gün ışığına çıkıyor olmalı diye düşünüyorum.
Derdimin devası yok, sitem etmem hekime;
Ömür zaman içinde küçücük bir zerreyken...
Hayatım filme benzer, sahne ağır çekime...
Dibine ışık verir mum bitmek üzereyken!
Mumun dibine ışık vermeye başlamasıyla tükenmekte olan bir ömrün vurgusu başarılı bir şekilde bu bentde işlenmiştir.
Ey sevgili, unutma... Sana bu vasiyetim:
Aşkım Araf yeminli, ne küs ne darıl bana;
Mahşerde görür görmez o anda sarıl bana!
Yukarıdaki mısralara aşkın ölümsüzlük vurgusu işlenmiştir. Tutunacak dal arayan umutsuz bir aşkın çığlığıdır.
Dilimde saklı üşür kâlbimi yakan cümle,
Sessiz çığlıklar taşır Ayyuka her bendimden.
Sükûtun perdesini yırtarken var gücümle;
Senden vazgeçmedim yâr, vazgeçerken kendimden!
Bu bendin de ''Sükûtun perdesi'' yle imgeden nasibini fazlasıyla almış olduğu görülüyor.
Mahşer kurulduğunda çekilirken toz-duman
Çiçeklerle süslerken aşkın sahil kesmini,
Güneşe çizeceğiz mutluluğun resmini.
Şiirin teselli mısralarıdır.
Bağrına esmek için ılık meltem fikriyle
Ne çölün sam yeliydim, ne dağın poyrazıydım.
Tutsaydım ellerini dilde şükran zikriyle,
Bir kelebek ömrüne seve seve razıydım!
Kelebek ömründe sevgilinin ellerini tutmaya razı olma vurgusu bende güzel işlenmiş.
Arafta sarıl bana bırakma öksüz-yetim;
O anda göreceksin yüzümün güldüğünü
Yerde nişan yaparız, gök yüzünde düğünü...
Vuslatın başka bahara kalışının vurgusudur ki, beklenti ve yazgıya teslimiyetin işlendiği bölümdür.
Hayalde yüzdün belki, bir rüya gördün ya da
Dense de yaşadığım; ne hayaldi, ne yalan...
Yarım kalan bir aşk ki; külfeti bu dünyada,
Nimeti Rûz-i Mahşer sayfalarına kalan!
Yarım kalmış bir aşka sahiplenmenin ve ömür tükenmeye yüz tutsa bile vazgeçilmeyen bir sevdanın sunumudur.
Günahım sevmek ise, ödenmiştir diyetim;
Gidişime üzülme vuslat öbür tarafta,
Yarım kalan sevdalar yaşanırmış Arafta!
Geldik şiirin finaline! Şairin ''Serbest'' olarak nitelendirdiği benim boynu bükük öksüz mısralar olarak gördüğüm uyaksız mısralar! işte işin en büyük zorluğu ve şiirin bütünüyle şaheser bir yapıya büründüğü şiirin finaline... Boynu bükük mısralar tunç uyakla vuslata eriyor!!! İşte öksüz mısraların bir sevgiliye kavuşmanın coşkusuna dönüştüğü harika Final:
Umutlarım savrulmuş yedi ayrı iklime;
Uçan kuşlardan bile nafile medet uman,
Düşlerim gök kubbeden döküldü lime lime,
Sanki benim üstüme yıkılıyor asuman!
Ey sevgili, unutma! Sana bu vasiyetim:
Mahşer kurulduğunda çekilirken toz-duman
Arafta sarıl bana bırakma öksüz-yetim,
Günahım sevmek ise, ödenmiştir diyetim!
Ben de harika bir şiir okumanın diyetini bu yorumumla bir nebze olsun sayfanıza ödemiş olayım!
Bizlere doyumsuz bir şiir okumanının mutluluğunu yaşattınız.
Birkaç yaş sizden büyük olsam da; sevgi ve saygılarımla tılsımlı kalemi tutan edip ellerinizden öperim sayın hocam!
Çok manidar ne sürükleğici çalışmanızı bütün kalbimle kutlar, tam puan ekleyerek esenlikler dilerim.Sevgi ve saygılarımla.
Mısralarıyla, hikayesiyle; şair'e ve şiir'e dair çok şeydi bu güzel eseriniz Üstadım.
Emeklerinize sağlık, tebriklerimi, selam,saygı ve sevgilerimi yolluyorum.
Günahım sevmekse ödenmiştir diyetim gibi bir çok dizelerle süslenen saygıdeğer hocamızdan gelecek kuşaklara miras bir eser daha.. kaleminiz daim olsun
kalem yürek sesiniz daim olsun saygılar tam puan antolojimde saygılarımla
Sayın Dr.İrfan Yılmaz hocam;
Gerek şiirler gerek ise; hikâyeler ile güzel bir seri yakalamışsınız. Bir Tv dizisi olacak kadar içi dolu ender çalışmalar kaleminize yakışıyor. Umarım vakti gelince düşündüğümüz şekli ile değerlendirilmiş olur. Yine doyumsuz şiir ve hikâyeler okuttunuz. Kutluyor ve tam puanla lis. alarak sayfanızdan ayrılırken selamlarımı gönderiyorum. Saygılar
Gönlümün sultanı müstesna insan. Saygıdeğer Dr.İrfan YILMAZ hocam Rabbimiz sizden razı olsun, o duyarlı engin yüreğine edip kalemine emeğine o güzel yüreğine sağlık hocam ,o engin gönül sayfanızdan ,temasıyla kurgusuyla ustasıyla muhteşem anlatımıyla harika bir eser okuma hazzı yaşattığınız için teşekkür eder o hayran olduğum güzel yüreğinizi yürekten kutlarım harikasınız hocam Rabbim yürek sesinizi ve o bilge ışığınızı daim eylesin bu doyumsuz yorumsuz eserinize tam puan+ antolojime ekleyerek
her şeyin sizin ve sevdikleirnizin gönlünüzce güzel olması dileğimle
kalbi selam ve saygılarımla hürmetlerimi sunarım Allaha emanet olun duam ile
Hikayesi ve şiiri ile büyük emekle işlenmiş bir şiir kutlarım antolojime aldım tampuanımı bırakdımı saygılarımla
Değerli kaleminizi ve paylaşımınızı yürekten kutluyorum. 10+ ANT. Saygı ve sevgi ile kalın.
Hikmet YURDAER
Bu şiir ile ilgili 258 tane yorum bulunmakta