Aşkın Veda Zamanı ve Nişan IX Şiiri - Yo ...

Sevgili İrfan Yılmaz Hocamız'a...
Kaç gündür ailece bu şiirin büyüleyici atmosferinden kurtulamadık. Dedem ikide bir bana yavrum şu şiiri bir daha oku diyor. Aslnda dinlemekle ezberlemiş olmalı ki bir seferinde bir kıta atladım hemen uyarısı geldi. Bölüm atlamadan oku diye anında uyarı aldım. Şiir beni o kadar etkiledi ki anlatamam. Belki sizin yazarken düşündüğünüzden çok daha farklı şeyler düşündüm. Hani susuzluktan dili damağı kuruyan bir insana bir bardak soğuk su ikram edilir ya. Hani açlıktan karnı guruldayan birisine yemek ziyafeti çekilir ya. Hani bir sevgili vardır beklenen, gelmekten umut kesilmişken insan bir anda karşısında bulur ya. Sanki insan bir şeyi bekliyordur ne beklediğinin farkında olmadan. Anlatılmaz da yaşanan bir sıkıntının bir anda insanın üstünden kalkması gibi. İşte buna benzer şeyler. Tam tarif edemedim galiba. Hani bir şeyi söylemek istersin de kalbinden geçenleri kelimeler tam anlatamaz ya işte öyle bir şey. Bu şiir ve romanın bu bölümüne elimizden gelse ailece güzel bir yorum yazardık ancak ne mümkün. Ben de işin kolayına kaçmaya karar verdim. Şiirin içindeki saklı yorumu açığa çıkarmaya karar verdim. Şiirin kendisine kulak verdim. Bakalım şiir bize ne söylüyor diye.


EY SEVGİLİ NE YAPSAM BİR YARARI YOK ARTIK ÇÜNKÜ : Aşkın Veda Zamanı EVET YANLIŞ DUYMADIN GELDİĞİMİZ NOKTA NE YAZIK Kİ AŞKIN VEDA ZAMANIDIR.

ZATEN BAŞKA BİR ŞEYDEN OLMASI MÜMKÜN DEĞİLDİ. Kaderden bir yazı ki; NE GÖRÜNÜR NE DEĞİŞTİRLİLEBİLİR silemez cümle alem,
FON VE YAZI AYNI RENK VE TONDA Siyah üstüne siyah... GÖZÜN SEÇMESİ DE OKUNMASI İMKANSIZ Nasıl yazdıysa kalem! YAZMIŞ İŞTE...

HABERİN YOK SENİN NEREDEN BİLEBİLİRDİN Kİ... Bilir misin sevgili; öksüz yazarlar beni
HEM DE Feryadımın şerhini sayfaya işlemeden.YAZARLAR. ÇIRPINIŞIM BOŞUNA
NEREDEN ESTİ BU RÜZGAR BİLMEM Kİ Hızı insafa gelse, yönü nazarlar beni KURTULUŞ YOK İŞTE
Bahtıma deli rüzgâr koptu keşişlemeden! HEM DE ZAMANSIZ
TUTUNACAĞIM BİR UMUT DALIM DA KALMADI Umutlarım savrulmuş yedi ayrı iklime; ARDINA DÜŞMEK DE BOŞUNA. ŞİMDİ İSE YİRMİ DÖRT SAATİMDEN
Günüm, çölde serabın peşinde sürüklenir, BU KADARLA KALSA İYİ
Gecem, her iki kutbun ayazını yüklenir! GÜNDÜZ AYAZI GECE YAKICI ÇÖL RÜZGARINI ARAR OLDUM.

UYKU ARAMA ARTIK Firarî uykularla ödesem de ecrini,
EN ÇOK ÜZÜLDÜĞÜM NE BİLİYOR MUSUN Tekinsiz kuytulara yetim düşler bıraktım. İŞTE BUNA ÇOK ÜZÜLÜYORUM. KİMBİLİR NELER GELECEK DÜŞLERİMİN BAŞINA
AH UMUTSUZLUĞUN KARANLIK MEKANI OLAN Yüreğimde sabahsız gecelerin fecrini BOŞU BOŞUNA BEKLEMİŞİM
Tutuşturan umuttan ne kadar da ıraktım! O UMUT GÜNEŞİ HİÇ Mİ HİÇ DOĞMADI!
HANİ DERLER YA DENİZE DÜŞEN YILANA SARILIR DİYE Uçan kuşlardan bile nafile medet uman
Aşkım, GELDİĞİ NOKTADA ŞİMDİ hicran hükümlü kalemlerin dargını NASIL DARILMASIN Kİ
Hangi temyiz bozar ki felek senin yargını? YOK İŞTE YOK.

AŞKIM İÇİN ÖDEDİĞİM BEDEL Ne kitaptan okunur, ne defterde yazılı, KALBİM OKUNABİLİRSE ANCAK ANLAŞILABİLİR.
DURUŞMA FALAN YOK BU İŞTE Gıyaben yargılanıp resen giydiğim hüküm. VAR.
DEĞİLMİ Kİ Aşk ezelden hükümran, insafsız ve azılı... BEDELİ DE ONA GÖRE İŞTE.
Darası düşse bile kurşundan ağır yüküm! KALDIR KALDIRABİLİRSEN.
BİR ZAMANLAR ENGİNDE OLAN Düşlerim gök kubbeden döküldü lime lime,
HİÇ BEKLEMEDİĞİM Zamansız yıldırımla küllenen viran diyar BENİM DİYARIMDI. ŞİMDİ YERİNDE RÜZGARA SAVRULAN KÜLLERİM KALDI.
Eğilmeyen başımı, senin için eğdi yâr! ... KALDIRAMAM BAŞIMI ARTIK Ayrılığın eğdiği hangi baş doğrulmuş ki.

BİR BİRİNE ACIDILAR SANKİ Umut, hayal ve düşler sarıldı mendiline, ÇIĞLIKLARI BOŞUNA OLDUKLARINI BİLDİKLERİNDEN MİDİR NEDİR
Teselli bulamadı birbirinden yetimler. HER BİRİ AYRI BİR YERE SAVURULUKEN
Meçhul bir rüzgâr esti ömrümün kandiline, ÖYLE BİR RÜZGAR Kİ NASIL TARİF EDEYİM
Nutkum tutuldu birden dilim nasıl betimler? ÖYLECE KALDIM İŞTE
Sanki benim üstüme yıkılıyor asuman! ÜSTELİK ELİMDEN DE BİR ŞEY GELMİYOR
Kaderin aynasına bakıp döksem içimi; HİS ETTİĞİMİ GÖRECEĞİM
Kâlbimdeki aşk değil, zehrin başka biçimi... Kİ BİLİNEN HİÇ BİR ZEHİRE BENZEMEZ

NE YAZIK Kİ Derdimin devası yok, sitem etmem hekime; HEKİMİN DE ELİNDEN ZATEN BİR ŞEY GELMİYOR YA
Ömür zaman içinde küçücük bir zerreyken... GÖZ AÇIP KAPAYINCAYA KADAR GELİP GEÇİYOR İŞTE. YAŞADIKLARIMI DÜŞÜNÜYORUM DA
Hayatım filme benzer, sahne ağır çekime... BİR DE DERLER Kİ MUM DİBİNE IŞIK VERMEZ DİYE.
Dibine ışık verir mum bitmek üzereyken! YARIM KALAN AŞKIMIZ İÇİN DİYECEĞİM Kİ
Ey sevgili, unutma... Sana bu vasiyetim: BU DÜNYADA BİR ARAYA GELMEMİZ KISMET OLMADI, NE YAPARSIN Kİ
Aşkım Araf yeminli, ne küs ne darıl bana; BENİM ELİMDEN GELEN BİR ŞEY DEĞİL BU.
Mahşerde görür görmez o anda sarıl bana! O ANDA...

İNSANIN KALBİNİ YAKAN BAZI SÖZLERİ DİLİN SÖYLEMESİ ZOR Dilimde saklı üşür kâlbimi yakan cümle, SUSKUNLUĞUMA BAKIP DA YANILMASIN KİMSE
Sessiz çığlıklar taşır Ayyuka her bendimden. ÖYLE BİR AN GELİR Kİ
Sükûtun perdesini yırtarken var gücümle; BİLMELİSİN Kİ
Senden vazgeçmedim yâr, vazgeçerken kendimden! HAYATIM PAHASINA DA OLSA VAZGEÇEMEM SENDEN
Mahşer kurulduğunda çekilirken toz-duman İNŞALLAH BİR ARAYA GELDİĞİMİZDE
Çiçeklerle süslerken aşkın sahil kesmini, ARDINDAN
Güneşe çizeceğiz mutluluğun resmini. BU DÜŞÜNCEYLE TESELLİ BULUYORUM İŞTE.

SADECE MELTEM OLMAKTI DÜŞÜNCEM Bağrına esmek için ılık meltem fikriyle ZATEN BAŞKA TÜRLÜSÜ DE DÜŞÜNÜLEMEZDİ
Ne çölün sam yeliydim, ne dağın poyrazıydım. BU RÜZGARLAR DA OLAMAZDIM Kİ
Tutsaydım ellerini dilde şükran zikriyle, EMİN OL Kİ SEVGİLİM
Bir kelebek ömrüne seve seve razıydım! SENİN ELLERİNİ TUTARAK YAŞAYACAĞIM SAATLER BİR ÖMRÜN YILLARINA BEDEL OLACAKTI.
O GÜN GELDİĞİNDE Arafta sarıl bana bırakma öksüz-yetim; BU DÜNYADA KAVUŞAMADIK DİYE YÜZÜM GÜLMEDİYSE DE
O anda göreceksin yüzümün güldüğünü EY BAHTIMDAKİ EŞİM
Yerde nişan yaparız, gök yüzünde düğünü...

AŞKIMIN İMKANSIZLIĞINA BAKILARAK Hayalde yüzdün belki, bir rüya gördün ya da
Dense de yaşadığım; ne hayaldi, ne yalan... GERÇEKTİ SEVGİLİM GERÇEK. ARAYA GİREN SEBEPLERDEN DOLAYI
Yarım kalan bir aşk ki; külfeti bu dünyada,
Nimeti Rûz-i Mahşer sayfalarına kalan! HİÇ MERAK ETME
Günahım sevmek ise, ödenmiştir diyetim; SONSUZA DEK KAVUŞMAK İÇİN GEÇİCİ BİR AYRILIKTIR BU
Gidişime üzülme vuslat öbür tarafta, YAŞANAN GERÇEK AŞKLARIN KADERİ BÖYLEDİR
Yarım kalan sevdalar yaşanırmış Arafta!
........
ÖZETLEMEM GEREKİRSE SEGİLİ Umutlarım savrulmuş yedi ayrı iklime; BİR ARAYA GELEMEZLER ŞİMDİ
Uçan kuşlardan bile nafile medet uman, EN MASUM
Düşlerim gök kubbeden döküldü lime lime, ELLERİME VE ELLERİMDEN AKIP GİTTİLER
Sanki benim üstüme yıkılıyor asuman! SEBEBİ KAVUŞULMAYAN SEVGİLİDİR.
Ey sevgili, unutma! Sana bu vasiyetim: UNUTMAMALISIN, O GÜN GELDİĞİNDE
Mahşer kurulduğunda çekilirken toz-duman ORTALIK PIRIL PIRIL AYDINLANDIĞINDA GÖRDÜĞÜN YERDE VE ANDA
Arafta sarıl bana bırakma öksüz-yetim, BU DÜNYADA SENDEN YANA ÖKSÜZ YETİM KALDIĞIM YETER BANA.
Günahım sevmek ise, ödenmiştir diyetim! ÖDENMİŞTİR HEM DE YARIM KALAN AŞKIMLA ÖDENMİŞTİR.

Şairler, Şiire o kadar güzel yorumlar yapmış ki biz de yorum yerine şiirden anladığımızı yazdık.
Ailece sevgi ve saygılarımızı iletiyoruz.
Esenlik dileklerimizle.

Ey sevgili, unutma! Sana bu vasiyetim:
Mahşer kurulduğunda çekilirken toz-duman
Arafta sarıl bana bırakma öksüz-yetim,
Günahım sevmek ise, ödenmiştir diyetim!
*
Bütünüyle fevkalade ama ben son dörtlüğe takıldım.çok güzel ve anlamlı idi.Sevginin yüceliğin çok güzel anlatmışsınız.Hikayeside ayrı bir güzellikte bir okadar da insanın içine işliyor.Kaleminiz hep çağlasın tam puanımla listemde....

Öykünün olay akışını izlemekteyim.Düğüm bölümü türlü aşamalarla yeni düğümlerle çoğaldıkça bu türün doğasından kaynaklı olarak bir okur olarak bende de merak denilen durum daha da artıyor ve gerilime dönüşüyor.

Aslında bu tür öykülemeli uzun akışa 'öykü' demek yerine 'roman' denilseydi de o şekilde geliştirilseydi daha da iyi olurdu.

Dokuzuncu bölümün sonu ,bana yukarıdaki açıklamayı yapmamı kaçınılmaz kılıyor.

Anlatımda ,konunun yönü ve sınırları ayrık olaylardan kaynaklı olarak geelişmekte olan koşutluk dikkat çekiyor.

Metin içine ustaca yerleştilen nazım her zamanki gibi,Sayın YILMAZ'ın 'Güçlü Şair Kimliğini' ortaya çıkarmakla kalmıyor,yeni üretileriyle okurunu da doyuruyor.

Anılan şiirde:

''Arafta sarıl bana bırakma öksüz-yetim,
Günahım sevmek ise, ödenmiştir diyetim!''

dizelerinin imlediği o büyük vargı son derece sarsıcıydı.

Yazınsalın çözüm bölümünü bekliyor olacağım.
Başarı dileklerimle...
Yürek selamlarımla Dost YILMAZ.

Üstadım,sizin şiirleriniz ve yazı tekniğiniz son derece mükemmel..şiirinize gelince özellikle şiirin olanca yükünü son dizelerdeki bentlere vermeniz şiire ayrı bir vurgu kazandırmıştır..tEBRİK EDERİM MÜKEMMEL BENİM ANLAYIŞ TARZIMA GÖRE..10 PUANLA BAŞARILAR DİLERİM iRFAN BEY HOCAM..

Sevgili Dr.İrfan Beyefendi. Bildiğim kadarıyla Türk edebiyat sahasında enaz yüz yıldır bu tarz bir eser yazılmadı.Şiire ve kompozisyona tam vukufiyetinizle ortaya mükemmel konulu bir eser çıkacağından emin olarak sizi şimdiden kutluyor, kitaba dönüşmesi çalışmalarına başlamanızı dört gözle bekliyoruz. Sevgilerle, Allah'a emane t olunuz. Enver Özçağlayan

Hayalde yüzdün belki, bir rüya gördün ya da
Dense de yaşadığım; ne hayaldi, ne yalan...
Yarım kalan bir aşk ki; külfeti bu dünyada,
Nimeti Rûz-i Mahşer sayfalarına kalan!
Günahım sevmek ise, ödenmiştir diyetim;
Gidişime üzülme vuslat öbür tarafta,
Yarım kalan sevdalar yaşanırmış Arafta!
........
Umutlarım savrulmuş yedi ayrı iklime;
Uçan kuşlardan bile nafile medet uman,
Düşlerim gök kubbeden döküldü lime lime,
Sanki benim üstüme yıkılıyor asuman!
Ey sevgili, unutma! Sana bu vasiyetim:
Mahşer kurulduğunda çekilirken toz-duman
Arafta sarıl bana bırakma öksüz-yetim,
Günahım sevmek ise, ödenmiştir diyetim

yine güzel dökilmüş emek ürünü şahaser mısralar..tebrikler 10 puan değerli dost...Ufkun YAREN

okumak için bol vakit ayırdım.bittiğinde gördüm ki 10 puana layık bir şiir ve hikaye olmuş..tebrikler değerli dostum..Ufkun YAREN

İrfan b ey kardeşim...

Şiir adına saygılarımı sunuyorum...
Dizelerinizde duygu ,ifade , mana ve anlamdan vazgeçtik hep görmeye alışık olduğumuz özelliklerinizden bunlar...
Bu son çalışmanızda dizeleriniz benim dikkatimi daha çok şekil ve hece olarak çekmiş bulunmakta...
Normelinde bizler iç yada dört kıtalık şiirleri yazarken hece konusunda zorluk ve tereddütler yaşarken..sizin buradaki ustalığınıza saygı duyduğumu belirtmek isterim...

Her şeyin gönlünüzce olması dileklerimle sizlere ve sevdiklerinize sağlık ve afiyetler diliyorum.........saygıyla

Evet bende aynen Sevginaz hanımın dediğini tekrar ediyorum. İlk girişte insanın nutku tutuluyor, adeta bu beyit çarpıyor insanı ilk okuyuşta. Gerisini hiç sormayın. Harikulade. anlatmaya gerek yok. Bir kez daha okuyacağım. Tebrikler...

Kaderden bir yazı ki; silemez cümle alem,
Siyah üstüne siyah... Nasıl yazdıysa kalem!

Hocam şiirin daha ilk beytinde nutkum tutuldu. Bu kadar vurucu tunç uyaklı berceste kaç şiire kısmet olur ki...Enfes bir giriş beytiydi.

Ne kitaptan okunur, ne defterde yazılı,
Gıyaben yargılanıp resen giydiğim hüküm.
Aşk ezelden hükümran, insafsız ve azılı...
Darası düşse bile kurşundan ağır yüküm!
Düşlerim gök kubbeden döküldü lime lime,
Zamansız yıldırımla küllenen viran diyar
Eğilmeyen başımı, senin için eğdi yâr! ...

Bu burada da başım saygıyla eğildi. Çeneme dokunup başımı kaldıran olsa gözyaşlarımı görecekti. Okurken iyi ki yanımda kimse yoktu.

Hikayeyi okumaya halim kalmadı hocam.

Umutlarım savrulmuş yedi ayrı iklime;
Uçan kuşlardan bile nafile medet uman,
Düşlerim gök kubbeden döküldü lime lime,
Sanki benim üstüme yıkılıyor asuman!
Ey sevgili, unutma! Sana bu vasiyetim:
Mahşer kurulduğunda çekilirken toz-duman
Arafta sarıl bana bırakma öksüz-yetim,
Günahım sevmek ise, ödenmiştir diyetim!

Bu üzerimdeki his ve esin diyetini keşke yorumum ödemiş olsa.
Sevgilerimle saygılarımla hocam. Bu eşsiz şiir şöleni için tebrik ve teşekkürlerimle, aynı bölgede bulunmanın övüncüyle ellerinizden öperim.