Hayat bitiyor acılarımla baş başa kalırken tükenmişlikleri mi hatırlıyorum bir bir ölmek isteyipte ölememek yaşamak isteyip de yaşıyamamak acıyı tarif edememek en büyük şeylerden birisidir.
Aslında acı o kadar derin ki bir kuytu yerden çıkamamak gibi imkansızlıklardan kurtulamamak gibi sonu olmayanları tatmak gibi bir şey işte
Acı bambaşka bir şeyi ölmek isteyip de öylece beklemek ne kadar zor bir şey yatakları savurur insanı duvardan duvara vurur
sonu olmayanı istediği için belki de bunca acı bunca çile onca yalnızlık mı Ondandır belki de kalbinin bir et parçası olduğunu bilmese belki de böyle bir şeyin var olduğunu tahmin edemezdi Kalp Ağrısı denen şeyin var olduğunu
işte geçiyor her şey zaman sonu olmayan şeylerinden sonu geldiğini imkansızlıkların da bittiğini geç olsa bile insan cümleler kuramıyor başta çokca yalnızlıklardan bahsediyorken Aslında bu ağrıyı bir depresyon hali Tramvayı kendine itiraf etmek istemez acısından zevk almaya başlamıştır belli bir süre sonra Oysaki yanmıştır kül olmuştur bitmiştir Her şeye rağmen sevmiştir Belki de ya da kendini seni sevdiğine inandığına inanmıştır böyle şeyler hayatın temel noktalarından olabilirken bir sanat dalı ya da bir Edebiyat yapmak istemiştir çoğu zaman
Acıyı duyan kişiye ne denilebilir ki buna karşı Acıyı çeken yalnızlığı tadan yalnızlıkların da acı acı çektiğini inanan acının da bir zindan olduğunu varsaymıştır
Sen bir kişi işte nefes al nefes almaya başla Belki de dünyada gökyüzünde milyonlarca hava tomurcuğu olmasına rağmen o gittiğinden beri kalbin nefes alamaması daha Beynine oksijen gitmemekte en mantıksız kadar şey var ise onu yapmakta İnsanoğlu ne denilebilir ki buna karşı insanlar kapitalizme karşı olurken Aşkın sömürü düzenine maruz kalıyor ne denebilir ki bunda Oysa ki insanlar fikirleri ile vardır düşünceleriyle ve hisleriyle insandır insan ne denilebilir ki buna kapitalizmin aşka yorumu ya da Aşkın Kapitalizimi denir
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...