Aşkın sokakları loş mu loş
O yarin hal ve ahvali çok hoş.
Manidar firaklar yaşanıyorsa,
Rahvan at misali dörtnala yara koş.
Aşkın sokakları karanlık mı karanlık,
Sevdalı bakışlar saplar okunu bir anlık.
Muhammedi güllerle süsle gönül bahçeni,
Sevdalılara olsun seyranlık.
Aşkın sokakları aydınlık mı aydınlık,
Sevdalar yaşanmaz günlük yarınlık.
Sevda yolcularında olmamalı asla,
Husumet küs ve dargınlık.
Aşkın sokakları çıkmaz mı çıkmaz,
Küsmüş nazlı yar söz yüzüğünü takmaz.
Seven sevmişse bir güzeli,
Bıçak kemiğe dayansa bile celalli bakmaz.
Aşkın sokakları uzun mu uzun,
Sevdalar tekâmülleşir bahar ve yazın.
Sevilen küsüp darılmışsa sana,
Konuşamazsın lal olur dilin ağzın.
Aşkın sokakları ıslak mı ıslak,
Sevenin gönül hanesi olur temiz ve parlak.
Hiç kimse unutmasın ki,
Yaradan istemezse dalından düşmez yaprak.
Aşkın sokakları çamurlu mu çamurlu,
Bitap düşmüş nazlı yar nazik elleri hamurlu.
Kim sevda yoluna baş koymuşsa,
Canı gönülden olması gerek çok sabırlı.
Aşkın sokakları tozlu mu tozlu,
Hava ayaz beni yâre götüren yollar buzlu.
Sevilen özlenmişse,
Sevenin aşı ekmeği yenilmez olur tuzlu.
Aşkın sokakları dar mı dar,
Sevdalıysan ben gibi durma gel yaramı sar!
Gönül meftun olmuşsa bir güzele,
Yar narından başka yakmaz onu hiçbir nar.
Aşkın sokakları geniş mi geniş,
Gerçek sevdalılarda olmaz serzeniş.
Sevilenlerin aşırı naz ve cilveleri,
Sevenlere yaptırır gönül dünyasında tatlı bir direniş.
21/Ocak /2016
Kayıt Tarihi : 24.1.2016 12:12:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!