Aşkın Şiirini Yazalım Seninle

AŞKIN ŞİİRİNİ YAZALIM SENİNLE
kuşlara bulutlara imrenerek
hep hasretliğin türküsünü yazdık biz
dans ederiz ritimli hıçkırıklarla
türkülerde uzun uzun gözyaşı dökerek
hep acının şirini yazdık
öksüz bir çocuk gibi iç çekerek

hep açlığın alçaklığın şirini yazdık biz
söküp fidanları kökünden
kanın intikamın şirini yazdık
sınırlar boyu kin ekerek

gel sevginin şiirini yazalım seninle
bir annenin gözlerine bakarak
sizinle mutluluğun şiirini yazalım
tutup bir kız çocuğunun elinden sekerek

gel yaratmanın şiirini yazalım sizinle
kırıp zincirleri sınırları yıkarak
seninle yaşatmanın şiirini yazalım
bir çift fidan alıp bahçemize dikerek

gel ‘günaydının’ şirini yazalım sizinle
mütevazi bir evin penceresinden
bir top kan kırmızı karanfil olup sarkarak
seninle istemin şirini yazalım
yaşamın güllü dallı eteğinden çekerek

ne yasak ne tabu ne duvar
o duvarların arkası var ya
gecesine yıldız yağar
gündüzü dört mevsim bahar
gel aşkın şirini yazalım sizinle
yakıp farklılığı, fukaralığı hesabı kitabı
bir köy çeşmesinden bir çift oluk akarak

gizli gizli ağlama öyle yalnız çeşmem
mahcup menekşem ar etme fukaralığından
zemheriye ayaza diz çöktürüp
kardelen olmak da var hayatta
de hadi gel
özgürlüğün şiirini yazalım sizinle
halaya durup yaşamın zirvesinde hele çekerek
yaşlanmak hani gençleşerek

Mahmut Nazik 21 02 2014 Mersin

Hele çekmek: Bir dağda, bayırda yaşamın tüm telaşını, meşakkatini unutup, tüm sınırlardan, ezberlerden, kurallardan kurtuluşun verdiği halle, özgürce içinden geldiği gibi ‘Hele heleee! ’ diye bağırmak. (Bozyazı- Dereköy ağzı)