Aşkın Sevda Mektebi Oldun

İbrahim Halil Demir
2035

ŞİİR


13

TAKİPÇİ

Aşkın Sevda Mektebi Oldun

Aşkın sevda ateşi oldun, sadece beni yaktın.
Hararet gideren pınar oldun, ama boşuna aktın.
Ben visal özlemleriyle yanıp tutuşurken,
Sen ise sevda sürmeli gözlerle bana her daim celalli baktın.

Aşkın sevda kıvılcımı oldun, birden bire alevlendin.
Tarihe mal olmuş sevdaların aşk ve şevkiyle bilendin.
Sana meftun ben gibi biri var iken,
Aşkı ve sevdayı bilmeyenlerin kapılarında dilendin.

Aşkın sevda dumanı oldun, yükseldin yavaş yavaş asumana.
Menzil murat aldırmadın, döndürdün beni hali yaman olana.
Abid oldum yerin göğün sahibi şanı yüce Allah’a,
Sende beni seni sevdiğim gibi sevesin diye, dua ve niyaz ettim Yaradan’a.

Aşkın sevda külü oldun, yapıştın seni seven bedenime.
Sevdanın kesik uçlu kalemiyle yazdım seni beynime.
Çıkmaz oldum nadide sevda meclislerinden,
Muhammedi gül kokularını aratmayan kokular sindi tenime.

Aşkın sevda kelamı oldun, konuşturdun beni her yerde.
Senden başkasını düşünmeyen başımı soktun, dertten derde.
Herkes tarafından parmakla gösterilen bir sevdalıyken,
Naz ve cilven ile muhtaç ettin beni olur olmaz her ferde.

Aşkın sevda fikri oldun, savundum seni aşk ve şevkle ölesiye.
Sana olan sevdamı sattın, aşkın pazarında veresiye
Sevdalılar aşkın yollarında yol alırken.
Sen ise beni hor ve hakir görmekle, gönderdin gerisin geriye.

Aşkın sevda kitabı oldun, bıkıp usanmadan ha bire okuttun!
Sevdanın bilenmiş en ağılı hançerini seni seven gönlüme soktun.
Nur cemalini görebilmek için, ne zaman seni aramışsam,
Her zaman olduğu gibi sen yine yoktun yoktun yoktun.

Aşkın sevda yatırı oldun, duvarlarının tozuna sürdüm yüzümü.
Kenarları aşk işlemeli sevda puşusuyla, bağladım sevda sürmeli gözümü.
Doksan dokuz esması olan Allah, şahidim olsun ki,
Bu can bu tende oldukça tutacağım sana verdiğim sevda sözümü.

Aşkın sevda testisi oldun, ama yanan bağrımın susuzluğunu gidermedin.
Muhammedi gül bahçesi oldum, rengârenk gülleri dermedin.
Sana olan aşk ve sevdamı ispatlamak istedim,
Ama sen sen oldun, seni bana ulaştıran yollara gül yapraklarını serdirmedin.

Aşkın sevda mektebi oldun, en çalışkan öğrencisi bendim ama bir kez dahi aferin demedin.
En leziz taamlarla dolu sevda sofrasını, serdim çok yalvardığım halde teşrif etmedin.
Her yeni gün doğumunda ve her gün batımının kızıllığında,
Yufka gönlümün yorgunluğunu gidermek için, asla bir çapa sarf etmedin.

Aşkın sevdanın kuş tüyü döşeklerinde, yatırmadın bıraktın beni uykusuz.
Sana sevdalanır sevdalanmaz geçmedi hiçbir günüm Kaygusuz.
Tek taraflı bir sevdayla bağladın kötülük bilmeyen gönlümü kendine,
Kendimi savunmama müsaade etmeden gönderdin beni aşkın ceza evine sorgusuz.

Aşkın sevda tellalı oldun, sattırmadın hummalıca yaşadığım sevda gibi sevdaları.
Çıkardın başı dumanlı karlı dağların doruğuna, attırmadın yürek yakan naraları!
Ne zaman sevda düğünlerine gittiysek,
Çok sevdiğim ak renkler varken giydirdin bile bile her daim bana yakışmayan karaları.
22/ Nisan/ 2015

İbrahim Halil Demir
Kayıt Tarihi : 3.5.2015 10:30:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İbrahim Halil Demir