'' Eskiden aşklar şöyle idi, böyle idi...'' diye anlatılan aşklara tanık olacak kadar büyümüşüm. Çünkü bu değişimin, bu ayrıcalığın en vurguncu, en yaralayıcı dozunu yaşayarak geldim buraya.
Eski ya da yeni, romantik ya da bir başka tanımla... Ne denli adlandırılır, ne denli tanımlanırsa tanımlansın.... Hangi kalıba sığdırır ve hangi renge boyanırsa boyansın aşk aşktır. Ve sadece iki kişilik bir duygu dünyasıdır.
Bence gerçek aşkın kök rengi mavidir. Eğer bunu bana dünlerde sormuş olsalardı yaş evresinin verdiği özellikle pembedir derdim. Oysa pembe, duygusal düş dünyasının rengidir. Eğer yarınlarda aşkın rengi ne olacaktır diye sorsalar, pembe ve mavinin karışımından doğan eflatundur derdim. Eflatun renginin daha ötesi ise küf renginin olcağını söylemeye gerek var mı.
Oysa bunun böyle olmadığı daha sonrasında anlaşılacaktır.
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
Belkide 18 inde aşk pembedir,düşlerse sonsuz.Ama renkler yaşamın içinde hep vardır.Eskiden diye başlayan ''ah o eski ramazanlar'diye biten söylemlerin ötesindedir aşk.Yürekte duyulmaya başladığında boya hangi rengi istersen alabildiğince..yüreğine sağlık dost.
'ben ask kirmizi baslar kahve rengi biter derim...
birde yüreklerin rengini oldugu gibi görebilsek....
güzel anlatim tebrikler'
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta