Aşkın Öteki Yüzü Soğuktur Şiiri - Dilek ...

Sürgün saatler
Şehir sürgün at koşturur kör pezevenkler
Zamane çocuklarının alkış sesleri geceye eşlik eder
İblisin şehvet saatleri üçe beş kala
Eser bakirenin toy bedeni dans eder karanlıkta
Aklını çalacak birileri
Bilmiyor zavallı bu film bu şehirde kaçıncı gişe
Bir yabancı alacak az sonra sahnede yerini yakalayacak kollarından
Pür dikkat kesildim
Bir sigara yaktım çektim perdeleri izliyorum
Dudaklarından süzülen ateş rüzgara meydan okur
O ateş sönecek
Geçmişe gidiyor gözlerim
Düşer yirmi yaşım gençliğim çiçeklerle bezenmiş hatıra defterim
Açılır anılarım en sevdiğim edebiyat öğretmenim
Öyle çok uzun boylu arkadaşlıklarım olmadı
Sırılsıklam ıslandığım aşklarım hiç yoktu
Yüzümü tekrar caddeye döndüm
Cenabet gülüşler süpürecek kızıl saçlarını
Ertesi güne acılar içinde uyanacak
Soğuktur gecenin öteki yüzü
Boğuktur gecenin alkış sesleri

İçimde kanayan yanlarım
Kangren bağlamış yaralarım
Aşktan sabıkalı bir katilim
Beceremedim kadın gibi sevmeyi sevilmeyi
Bedenimi uyuşturan sevişme sahneleri kısa notlarım yaşama dair

Uyumuşum kendime dalmışım
Uyuşmuş sürmelerim nafile akmıyor o gidenlere tek bir gözyaşım
Yıldızlar eşlik etmiş bana uykusuzluk nöbetlerimi tutarken
Özlemlerimi tımar etmişim
Sayfalar dolusu susuyorum bir gün en sonunda kusacağım
Sende çözülsün şiirlerim faili meçhul sevgilim

Gökyüzüm sen ol maviye boyansın gözlerim
Güneşim sen ol gün doğarken penceremden içim ısınsın
Buz kesiliyor ellerim o kadın nerelerde
Çaresizliğine yanarım nereye gitti
Ben kimden geliyorum hangi yola sapıyorum
Bana dört dönüyor duvarlar

Seni soramamak hiçbir canlı varlığa ne zor şey!
Yokluğunla iyi geçinmekteyim
Doldur doldur iç tıka basa yalnızlık
Öğrendim yıkılmadan ayakta kalmayı yaşamayı
Gül oldum dikensiz
Ağaç oldum meyvasız
Kuş oldum kanatsız
Daha bir secde eder oldum aşka
Ama geceler soğuk
Ama geceler hep eksik
Aslında ölüyorum ben içimde nefretim
Aşkın haritasında kayboldum
Yönümü şaşırdım
Yolumu kaybettim
Ben ben de kayboldum gel de uğrama taş kaldırımlara

(08.01.2013)