Aşkın ölüme mahkûm edilen havarileri

Yine karlı saçlarımda esiyor, yorgun gençliğimin fırtınaları
herşey ikiye bölünmüş, beyaz ile siyah, iyi ile kötü gibi gönlümde
yarabim bu ne çelişki, bu ne çözüm bulmayan sarplı kayalardır ulaşamadığım
kendimi zorunlu olarak bırakıyorum bir kalıba, belki uyar diye sana
ama nerden bilecektim, yer yok o gönlünde benim gibi birine

her yazdığım harf diken gibi batar elime, gülün dikeni gibi
sözlerim benim cehnemim, isminde, ismisiz bir hançer
hani nerde o gençlik hayallerim, ardından salıverdiğim kaçak ilişkilerim
böyle mi olacaktı son söz, her sevgi bir bilinmeyene açılan kapı
artık pişman duyguların iz bıraktığı, aşkın acı verdiği uçtayız
yanlışmıyım, teni kekik kokulum… ne olur yanlış olduğumu söyle

ruhumda karanlıklara yer vermedim, ağlamadım ardından batan güneşin
çünkü o bir daha doğacaktı, her zamanki gibi mutlu, yüreğimin yarasız şafağından
çünkü her güneş bir şafak olacaktı sen istemesende… senden doğmasını
ruhumun sade aydınlığını değişmem hiç bir sevdaya, kapısı açılsada cennete…

vurma beni can evimden, yaralama kanatlarımı, dayanmam rüzgarına
şah damarımdan vurdunmu, dönemem yeni acılara, kucak açamam
olmamış gibi yeniden dön başa, gönlüm kaldırmaz sesizliğini
ne olursun söyle, hangi kutsal kitaptan okumalıyım yeni gizemli dizeleri
beni anlasın diye… aşkın ölüme mahkum etiği şarapçı havarileri

her bardak sen doldun, her şişeden sen boşaldın
her hayal sen oldun, her kitapla sen kapandın
oyun bozuldu, filim bitti ve ben başını anlamadan filmin, sonuna kilitlendim,
yeşilçam senaryosuydu bu, ardımda kendimle damla damla çiseler bıraktım
kötü bir oyunun, kötü bir senaryonun, seninle kötü oyuncularını mı oynadık, bu filmde…

bir anlasam yüreğimde volkanlar patlamayacak, beynimde isyanlar olmayacak
bir anlasam seni, kapılarını kırmadan can evimin, altın kafese kendim süzüleceğim
sana dokunmadan, el vurmadan, dudaklarında aşkımın nemini bırakmadan
eyvallah diyecek cesaretin olmalı elbet, o cesaretle kucaklaşmadı mı bedenlerimiz
sarılmadı mı dudaklarımız sarmaşık misali, sesizliği sen olan, dallarına gecenin,
karlı saçlarıma dokunup, çaktırmadan süzülüp, fark ettirmeden terk edeceksin demek
unutma! ben seni yine sevdim, benim olmasanda, olsan başkasına yar…

Faruk İremet
4/5.12.2013