Aşkın Nefesi
Gönül kuşum uçtu, kondu bir dala,
Sunam mahzun bakar, daldı hayale,
Turnam selam götür o nazlı güle,
Yolun sonu varıp Hünkâr’a çıkar.
Dergâh eşiğinde yüzüm sürdüğüm,
Derviş hırkasında sırrı gördüğüm,
Erenler deminde çözdüm kördüğüm,
Hızır’ın eliyle gönlüm ışılar.
Ocakta köz olup yandım ha yandım,
İkrar fermanına candan inandım,
Selamı sabahtan bir şifa sandım,
Can mülküne sevda fermanı akar.
Efendi kapısı, himmet kapısı,
Aşka kurban olan canın tapusu,
Yıkıldı nefsimin çürük yapısı,
Nefesim pirimin kokusun kokar.
Ciğer parem sızlar, inler derinden,
Ayrıldı bu gönül dünya serinden,
Bir katre içince aşkın yerinden,
Gözümün yaşları deryaya bakar.
Seyyah olup gezdik yedi iklimi,
Seyran eyler ruhum, bilmez teslimi,
Hakk’ın rızasında buldum aslımı,
Aşk oduyla nefis bendini yıkar.
Zöhre yıldızıdır alnımda parlar,
Menzile erende biter bu ahlar,
Huzur-ı mahşerde silinir günahlar,
Gönül aynasından kirleri döker.
Deme ey zâhid, bu sırrı bilemezsin,
Ağlayan bu gözün yaşın silemezsin,
Kalemsiz Şair’e "gel" diyemezsin,
O zaten bir ömür diz çöker bekler.
Kayıt Tarihi : 31.12.2025 01:55:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!