Aşkın Mahkumiyeti Şiiri - Ersin Çakmak

eline bir demet kırmızı gül al,
yazı kışı takmadan kafana,durmadan ne sıcakta ne soğukta,
gözlerine sevmeyi öğre ve aşka doğru ilerle.
varsın yaksın tenini eskişehirin ocak ayazı,
versın ellerin kanasın dikenden,
ve o çok sevdiğin kaldırımlar ihanet etsin ayaklarına,
alnından boşalan o soğuk o sıcacık ecel teri,
unuttursun sana yalnızlığını.
o çatlak dudakların da öldürme türkünü,
sen çocuksun,türküler oyuncağın,
ağlamadan, oyalan işte....

eline kırık bir kalem al,
efkarı, saati, geceyi,gündüzü takma kafana,
al ilhamın ne kadar meyvesi varsa, şiire ilerle.
varsın gitsin seni seviyorum diyen herkes,
varsın yüreğin acısın yalnızlıktan,
o uzun geceler ihanet etsin rüyalarına,
kuytu köşelerde ağlayarak yazdığın şiirler gardiyan,
uğrunda ezildiğin aşklar mapus,sen mahkum ol,
yat paşa paşa işte....

elinde son kalan bir umut ışığı ile,
zamanı bırak,ölümü,yaşamı aşka ilerle,
varsın çözülsün dizlerin,
belli etme belinin büküldüğünü,
kırbaç vurulsun yüreğine kahpelerden,
sen inim inim inle caddelerde,varsın,
sabahla kahvehane köşelerinde,onlar saraylar da yatsın.
ayaklarının kıran ağrıları unuttursun yalnızlığını,
çatlak dudaklarında öldürme ıslığını,
sen çocuk ıslığın oyuncak,
oyalan işte......

elinde iki mısrası kalmış bir şiir ile,
yaz kış deme ilhama ilerle,
varsın geçmesin hiç yaraların,
varsın karanlığa bürünsün yarınların,
bağırma ve ağlama artık sakın,
yarınlar ihanete,bu günler dünleri çekememekte,
günlerin anlamı ölsün,akşam batışların da,
yarınların anlamı olmasın sabah doğuşların da,
yüreğinde neyin varsa hepsini kendine sakla,
kuytu köşe başlarında yazdığın şiirler gardiyan,
yalancı sevdaların mapus,
sen mahkum ol,
yat paşa paşa işte...