bir faciaydı benim için gittiğin zaman
kal diye yalvarmama rağmen mağrur uzaman
nasıl olursun beni yüreğinden çıkartan
şimdi yıkık-dökük bir aşığım aşktan artan
sevgime dedin eski köye yeni bir âdet
senin için temennim âdet değil saadet
ayrılığın siyahtır rengi umudun mavi
pembe-beyazla neden olmayalım semavi
sanki bir tuzaktayım düştüm şeytan ağına
bir içimlik su için uğradım ırmağına
Rabbimin her ihsanı ayrı ayrı zerafet
pay almaya kalkınca sanki kopuyor afet
niye oldun umulmaz anda sitem savuran
niye oldun ben boyun büktükçe beni vuran
hasretim sana, ehl-i fitne dese de erken
erkeni-merkeni yok, sana hasret çekerken
zulmün pençesi şimdi beni ısırıp yutan
kim olur şimdi beni gölgesinde uyutan
bak bahar gelmiş yine otlar yeşil gül diri
solan da olabilir, o da Hakk’ın takdiri
sağlam bir yuva kurmak bizim için muhtemel
dik durur mu duvarlar, eğer sakatsa temel
dediler aşk zalimdir gücün yettikçe diren
başıma bela sıkca gelir, huzur nadiren
bu kedere ne beyin dayanır ne de beden
ben sürünüp dururken sen yaşadın haybeden
haybe de olsa “lüküs hayat” sana yakıştı
senden mahrum ağustos bu fakir için kıştı
arifler diyor “aşkın kitabını okuyun”
okudukça çıkılmaz oluyor senin kuyun
senin bana taktığın lakabdı bu “şıpsevdi”
haklısın gülüm, bu kalb seni apışıp sevdi...
eskiyi unutup da baksan şöyle yakından
kurtulaydı bu Aydın aşkın iştiyakından
21. 04. 2020
Kayıt Tarihi : 19.5.2020 21:09:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!