Aşkın Kafka hali.
Soğuk kış günlerinde yapılacak en güzel şeydir,
kitap okumak bilirsiniz. Dışarıda yağmur ya da kar güzel güzel yağarken sıcak çay veya bir fincan kahve eşliğinde okunan kitabın keyfi paha biçilmezdir.
Hele de bir yazarın edebiyat yapma kaygısı gütmeden en özel yazdığı en özel kişiye yazdığı mektupları okuyorsanız.
Evet Milena’ya Mektuplar... Aşkın kafka hali.
Aşkın en naif hali! Kısaca Kitap ;
Kafka'nın Milena'ya Nisan 1920 tarihli ilk mektubunda yağmurlu bir günden söz ederek deyiş yerindeyse bir roman tadında başlattığı bu yazışmalar,
yazarın ölümünden kısa bir süre öncesine değin süregiderken,
ümitsizliğin, çaresizliğin ve tıkanışın anlatımına dönüşür.
Çünkü Kafka'nın da dediği üzere, "Mektup yazmak, hayaletlerin önünde soyunmak demektir,
ki onlar da aç kurtlar gibi bunu bekler zaten. Yazıya dökülen öpücükler yerlerine ulaşmaz, hayaletler yolda içip bitirir onları."
Bir zamanlar dünyanın bir yerinde mektup yakınlığında yaşanmış öyle güzel öyle içten öyle incitmeyen öyle derin öyle uzak bir aşk ki...
Hepimizi içtenlik ile etkisi altına almış olmalı ki Şu zamanda geçmiş aşklara meyil sebebimiz olmuştur...
Bende bu etkileşim ve özlem için de sizler için soğuk ve yağmurlu bir kış gününde
AŞKI ama en çok da ÜSTAD KAFKANIN MAHSUMİYET VE BİR O KADAR SAF KISKANÇLIKLA DOLU O BÜYÜK O EMSALSİZ AŞKINI KALEMİM İLE SİZLER İLE BULUŞTUYORUM.
İŞTE BÜYÜK USTANIN MİLENAYA DUYDUĞU ZARARSIZ ÇOÇUKSU KISKANÇLIĞA BİR ÖRNEK“Mesela neden senin odanda duran,
sen sandalyende ya da çalışma masanda otururken, uzanırken, ya da uyurken (iyi uykular diliyorum!),
seni bütünüyle gören mutlu bir dolap değilim? Neden değilim?” der, Kafka imkansız aşkı Milena’ya.
Teknoloji çağını hunharca yaşadığımız bugünlerde kaldı mı isyanı bile böylesine NAİF BİR güzelLİKTEDE Kİ KARŞILIKSIZ BÜYÜK aşklar?
KİTABI OKUDUKTAN SONRA KAFAMIN İÇİNDE KALBİMİN DERİNLERİNDE BİR KAÇ SORU BELİRDİ.Sahi biz milenyum çağı insanının aşktan anladığı neydi?
Kısıtlanmış davranışlara boyun eğip saplantılı bir şekilde sevilmek mi(Peki bu gerçekten GERÇEK sevgiMİYDİ ?),
bilmem kaçıncı ay dönümünü abartılı samimiyetsiz partilerle kutlamak mı, bilmem kaçıncı yıl dönümünde hediye almaya,
bomba bi sürpriz yapmaya zorunlu olmak mı GERÇEK SEVGİYDİ? HAYIR DEDİM İÇTEN İÇE HAYIR.AŞK;YANINDAKİN BİLE YAKINEN ÖZLEMEKTEN,
ONUN İÇİN TÜM BENLİĞİNDEN VAZĞEÇİP,HATA
VE EKSİKLERİNİ BİR BAŞKASI SÖYLEMEDEN SEVDİĞİN İNSANI MUTLU EDEBİLMEK ADINA KENDİLİĞİNDEN GÖRÜP ÇÖZÜMLEMEKTEN DAHA ÖTE NE BİR ŞEKİLDE TARİF EDİLMEZDİ.
Aşk bir rahat bırakılsa efsaneleşecek ama biz modern çağın teknoloji insanları aşkı, edebiyat güzelliğinde değil aşkın,
teknoloji çağında Edebiyat’tan başarısızca kopya edilerek yaşanmasına aldanıyoruz. Sonrasında ise aşka doyumsuz bir neslin sık boşanmalar, aldatmalar,
şiddet konulu hikayelerini dinliyoruz. Ve dahası okumuyoruz. Okur gibi yapıyoruz.
OYSA Kİ OKUMAK LAZIM DÜNÜN KARANLIKLARINDA GELECEĞE AYDINLIK OLAN HER YAZARI ENİNE BOYUNA OKUMAK LAZIM VE SEVMEK LAZIM EN AZ OKUMAK KADAR.
GEÇENLERDE BİR ŞİİR KİTABINDA OKUMUŞTUM YERİ GELMİŞKEN SİZİNLE PAYLAŞMA İHTİYACI DUYDUM;
Bazı aşklar mahşer e kadar sürer,
bazı aşıklar kavuşmak için mahşeri bekler...
(KBB-ÜÇ NOKTA)ŞAİR KAFKANIN MİLENAYA OLAN AŞKINI ÖZETLEMİŞ.
Dünyanın bir yerinde bir zaman diliminde yaşanmış aşklara bakıp örnek almıyoruz.
Sözde kendi efsanevi aşkımızı yaşıyoruz. Evet her duygu yaşayana özeldir.
Ama BU İKİ SEVEN KALBİN BİR BİRLERİNE ADANIŞLARINA bağlı. Saplantıyı sevgi sanan,
kıskançlığı abartılı ve şiddetlİ BİÇİMDE gösteren, hediye alma zorunluluğuna hapsolmuş ,
HESAPSIZ SEVEMEYEN insanların geçmiş aşkları okuyup iç geçirmeLERİ NE BÜYÜK İRONİ ne acı...
KAFKA DEVAM EDİYOR BİZİ ŞAŞIRTAN AŞKINI KALEME İLE BULUŞURMAYA“Sana çiçek gelmesine çok üzüldüm.
Üzüntüden ne çiçeği olduğunu bile okuyamıyorum. Üstelik şu an odanda duruyor. Eğer ben senin dolabın olsaydım,
kendimi ite ite gündüz vakti odandan çıkardım. En azından çiçekler solana kadar holde dururdum.” Kafka’nın kıskançlığının,
Kafka’nın aşkının en naif halidir. Sevdiğini kıskanır ama incitemez, Kafka.
Yıllar yıllar sonra kendisini okuyan herkese KİTABINDA Kİ ÇOCUKSU KÜSMELERİ,
MAHŞERLİK SEVGİSİ İLE tebessüm ettirir. Ben de istiyorum bu aşktan dedirtir.İMRENDİRİR.
Soğuk ve yağmurlu bir kış günü bu güne yakıştığı gibi kitap okuyarak değerlendirE bilseydik,
modern çağın teknoloji zamanlarında belki de gerçekten aşkın Kafka halini yaşayabilirdik.
Ama biz kitaplardaki o naif aşkları içimize sindirip aşkı ANLAYARAK ÖZÜMSEYEREK efsanevi şekilde yaşamayı değil
teknolojik budalalıklara gömülüp saplantılı bi ilişkiyi tercih ettik.
SONRA DA AŞKIN YOKLUĞUNDAN ÖLMÜŞ OLDUĞUNDAN DEM VURUP DURDUK.OYSA Kİ HESAPSIZCA BÖLMEDEN EKSİLTMEDEN
KARŞILIK BEKLEMEDEN SEVMEYE YELTENE BİLSE İNSANOĞLU KAFKA OLMAK VE MİLENAYI BULMAK NE KADAR KOLAY.KRB
Kayıt Tarihi : 19.1.2018 22:46:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!