Seni sevmek,
Bir zorunluluk değil, bir kabul.
Tıpkı güneşin batışını durduramayacağımı bilip onu daha da güzel izlemek gibi.
Aşkımız, bir zafer değil, bir teslimiyet.
Ama zayıf bir teslimiyet değil bu;
Aksine, en güçlü irade:
Kaderimize “Evet” diyebilmenin korkusuz hali.
Çınarlar gibi kök salmadık biz, rüzgârda savrulduk.
Ama o savruluşun güzelliğini sevdik.
Çünkü çınarın gücü köklerinde,
Bizim gücümüz ise kök salmamayı sevmekte.
Özlem mi? O, bir boşluk değil.
Özlem, aşkın en sadık yüzü.
Sana duyduğum özlemle barıştım,
Çünkü biliyorum: Sensizlik bile seni taşır içimde.
Ve ben buna itiraz etmeden,
Tam aksine teşekkür ederek yaşarım.
Zaman mı? Bizim için bir çizgi değil o.
Her an, ebediyete açılan bir kapı.
Geçmiş, şimdi, gelecek
Hepsi tek bir noktada buluşuyor:
Sana baktığım o ilk anda.
Ve o anı binlerce kez yaşamaya razıyım.
Çünkü her tekrar, seni yeniden keşfetmek demek.
Sevgi bir hediye değil, bir yük de değil.
Sevgi, kaderin bile kıskandığı bir özgürlüktür.
Ve biz, o özgürlüğü taşımaktan gurur duyan
İki yolcuyuz.
Aşk
Aşk Aşkın Şehri Ordu
Kayıt Tarihi : 11.2.2025 23:06:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!