içini dökmekten vazgeçen ayrılığım
boncuk boncuk güzlerinden sonkez bakmana kıble
düş kırıklarının nefretinle çarpılmasına adanmış bir aradayım
yalnızlığı karasına alan kara bir sevdanın hesaplaşma menzilendiyim
sırların türküsünü söyleyen kimsesiz hislerimin sisinde sahipsizim
ruhumun magmasında yellerin ve gittiğin andaki ellerin olsa da
bir çiçeğin su halindesin yeniden aşkıma meyve olmanın imkansızlığındasın
bir dolunun üstüne yağması ya da ölüm kokusu ancak unutturur
kundaklanmış bir bir gidiş kızmaların zirvesi uzak mavi sevdam
küçük bir ölüm! Gibi yürüyor acıların gönlümde
ustalaşmış kaçışların dokunuşu gibi içten ve eriten bir pranga
buhurları gösteriyor kümülüs halimi
her damlanın ağzında bir hece gibiyim sana
bulmacanın arasına sıkıştırılmış sıradan bir gidiş sorusu değil gidişin
o siyah karenin tam kara karasısın şimdi
türküsünü yeni doğmuş bir bebeğin eleğinden dinleyen sevginin tecimeniyim
Dağlarda öldürülen çocukların fotoğraflarını bir kenara itip,
varacağına varmamış baba olmamış orta yaşlı dünyanın yarısıyım
gitmelerini ayrılıktan saymadı mecnunlar birliği
sevgimi sevgiden saymadı Leylalar dirliği
ağır ve acımsı bir sızının sözlüğüne yazıldın
Bir çıkarma işleminin sonucundan benden seni çıkaramadılar
sıfırın değeri yok oldu sen giderken biri birle çarpıyorum hep ben ve sen
Ne mi yapacağım bundan sonra?
sana gelen tüm yürek yollarına aşkın dilencilerini koyacağım
güneşe koyacağım, özlemlerini kararsın dünyan beni görmez olsun her halin
Hediyelik umutlar alacağım bilindik ümilerin ümmi nazarlığından
acılarımın buhurundan biriktiğim yağmur suyunu,
bir gül ağacının dibine dökeceğim.
sineme sineme batıracağım
her anın bunca sinmişken suskun ömrüme
azalan bir gitmenin son mevsiminde çürümesin gelişin
gittiğin gerçek
bu da hiçbir gerçeğe benzemiyor
gidişinin son heykelini yaptım buzul isteklerden
bir gün gelirsen önünde ikimiz de inan eriyeceğiz Nazlıcan
Kayıt Tarihi : 6.8.2008 22:24:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
yoksa nazlı cana mı aşık ?
alaca bulaca oldum
zaten ruhum darmadağınık.
kelimelerin uçuyor ,
rüzgar misali
kah
bahar esintisi
kah samyeli gibi
kavruk
kara kışın ayazında
tipiye tutulmuş
bir ruh.
zaman ve rüzgar
eşittir =
her an
var....
hisler ve kelimeler
yüreğin halini simgeler.
ben
perişan
ben darma dağın
manalar havada uçuşuyor
renk renk kelebekler
ama ben nazlı can
olmak istemem
inan
çünki sen perişan
istemem
aşk ta olsa
böylesi
yanan...
sadece olacağım
ben leylan. ve leylam.......
sizin haliniz üzdü
etti bizleri perişan.
şiirler kişileri
böylesi hallere
bürürler.
kaleminize
tebrikler.
TÜM YORUMLAR (2)