Sen, doyururken
sevgiden yoksul duygularını,
ihtirasları zehir sunan,
saltanat sofrasında…
Ben, inancımla terbiye edeceğim,
anı bahçemin, zengin dünlerini
Sesim nida, olsun dağların kuytuluklarında…
Çok sevmişim arkadaş,
sevdanın aşk kokan, O
en nadide, siyah ve kadife güllerini…
Hani, şu fakir gönlümün
belki de tek servetiydi, sevgin.
Piç misali kalıverdi ya, ortada
enişten duymasın ama,
dimdik bir kadın var ayakta
Kadın mı?
Amuda kalmıştı ya, karşında…
Anlamak hayatı, gülüm
an/lamak olduğunca…
Ne gemiler geçti, pınarlarından gözümün
Sen tadında iyot yüklü
Ne sancılar bıraktılar da, dudağımın kuytusuna
Ah, etmedim bir defa…
Ne büyük bir yürek varmış,
Şu eski handa ki, dar gelir koynuma
Sevdası başka kokar
İhtirası bir başka…
Sen öldürürken içindeki dünleri
Kokusu tanıdık bir tende
Ne medeniyetler geldi geçti de
var olalı bu evrende
ve öylesine umarsız doğar ya,
hani şu yosma kız/ıl/lar
her dem şehvetiyle sevişmekte
yedi tepesi zindan,
kuyuları dipsiz surların
şahidi olur, tan vakti çığlıklarına martılar
Lakin;
Ben, ben olalı görmedim gözlerimde,
böyle sağanak yağmurlar…
Hani, imkansızdır ya,
bir araya gelmez şu, iki cihan
sevdası işte öyle son bulacak
Toprağında bu hayat…
Tıpkı, ben gibi inliyor
şu, taş plağın nağmeleri
söyleyeni bilmem ama,
şarkının adı;
Hicranımda son bulur
aşkın hüsran sesleri…
Kayıt Tarihi : 28.8.2009 01:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
bir araya gelmez şu, iki cihan
sevdası işte öyle son bulacak
Toprağında bu hayat…
Duyarlı yüreğinizi, değerli kaleminizi ve derin anlam taşıyan paylaşımınızı kutluyorum.Tam Puan. Saygı ve sevgi ile kalın.
Hikmet Yurdaer
baştan sona etkileyici bir anlatım ve akıcılık...
dili ve teması içten geldiği gibi...
yalın bir dil ve duygusallık...
kutluyorum...
EN LEYLİM TÜRKÜLERİN GÖMÜLÜNCE KEDERİNE, SENİ BİR DAĞ BAŞINDA DİNLEYEYİM FIRTINADAN, KARDAN , YORGUN BİR CEMRE DÜŞÜRSÜN ŞİİRLERİNİ KEKİKLERE, Kİ KOKLAYAYIM ZULAMDA BİR ASİ ŞAİR İLE ... SELAMLAR OLSUN GÜZELLİĞE ON NUMARA
TÜM YORUMLAR (6)