Everest'in zirvesine çıkarmıştım aşkımızı.
Bir çelme takıp aşkın sol ayağına,
Düşürdün acımadan.
Şimdi aşkımız, deniz seviyesinde,
Bir ağır yaralı.
Seni bekliyor sarman için yaralarını.
Bu aşkın hiç aklı yok mu?
Yüzlerce soğuk namlu üzerime çevrildi,
Yüzlerce demir tetik aynı anda gerildi!
Anne, beni söğüdün gölgesinde vurdular,
Öpmeye kıyamadığın oğlun yere serildi.
Üşüştü birer birer çakallar üzerime,
Üşüştü her bir yandan göğsüme, ciğerime.
Devamını Oku
Yüzlerce demir tetik aynı anda gerildi!
Anne, beni söğüdün gölgesinde vurdular,
Öpmeye kıyamadığın oğlun yere serildi.
Üşüştü birer birer çakallar üzerime,
Üşüştü her bir yandan göğsüme, ciğerime.
Şiiriyet namına çok kötü...
Bu aşkın hiç aklı yok mu?
Görmedi mi sanki,
Çelmeyi takanın sen olduğunu? !
Görmez elbet, boşuna dememişler aşkın gözü kördür diye.
Tebrikler, saygılar.
Aşk insanı çarptımı düşmeye gör olur tebrikler güzel dizelerdi
***“Gönül Kapısından Aşk İçeriye Girince...”***
Ne yapsam,ne etsem de farketmez artık ona,
“Alet edavatını toplar akıl”kendince..
Akar gider maksuda-malumu ilam sona
“Gönül kapısından aşk içeriye girince...”
***
Ayaklarım maraton koşucusundan yorgun,
Ilık Ege akşamı kadar yüreğim durgun,
Sünger avcısı gibi yedim üst üste vurgun,
İçime işler durur bu yağmur ince-ince...
...“Gönül kapısından aşk içeriye girince, akıl alet edavatını toplar.! Mevlânâ”
..selam ve başarı dileklerimle..
Kenan Mim Eryiğit
Bu şiir ile ilgili 4 tane yorum bulunmakta