-Gökkuşağının bir ucundan bir ucuna düğümlenen yalnızlıklar
Bacası barut kokan evlerin çatılarından seyrediyorum gökyüzünü
Buralarda yağmur'a dair hiçbir kanıt yok
Konser alanlarını duman almış
Harab olmuş eski çağ yapı sergileri dolaşıyor gözlerim de, dağılmış evler, yıkılmış okullar, yanan hastaneler
Aşk'a dair ne yazılmışsa hepsi yanıyor hepsi talan, hepsi!
Bakışların, insanı avladığı dakikaları yaşıyorum
O insanlar koşuyor, o insanlar neden ağlıyor?
Yeni türküler yazılıyor, yeniden yeniden yeniden
Ağıt sav sagu, ne varsa hepsi! baştan ve en baştan
Notalar sevgilim, bak hangi gam üzerinden yürürse oraya toplanıyor insanlar
Müziklere dudak sahipliği yapan mikrofonlar, anlamadığım bir dili fısıldıyor
Bir vahşet oyunu başlıyor
Önce nükleer sinyaller veriliyor
Ardından, küçüklük oyunumuz "ebe" misali kaçışmalar
Tahtadan yapılan silahlar artık gelişmiş, artık ses ve gürültüye mahal verebiliyor
Teknoloji ne kadar da gelişmiş (!)
Ben çok uyumuşum, yada zaman beni yavaşlatmış, görememişim
Martılar ortalıkta yok, artık simit atamıyorum
Yerine, atıldığında karın doyurmayan ve ortalığa alev saçan yeni yeni insan eli değmiş şeyler gelmiş
Yeni üniversite mezunu kişiler geliyor, üniformalı ve ellerinde yeni tarz diplomalar
Otobüsler değişmiş, yeşil yeşil kamyonetlere biniyor insanlar
Görevliler de bir o kadar kaba, iteklenen tenler yuvarlanan kişiler, klasik İstanbul manzarası
Teknolojiye ayak uydurmuş kuşlar var artık, deniz üzeri köprülerde
İstanbul yanıyor (!)
Kız kulesi tecavüze uğramış, yalnız başına kalmış
Otobüsüm geldi, git diyorlar sevgilim
Git!
Ayrılmamız gerek, neden diye sorma Bir Dünya İsteği bu (!)
-Aşk ile savaşın seviştiği fantastik roman satırları
"Kısa zamanda Dünya klasikleri yerini alacak olan bir öykü"
Kürşad PolatKayıt Tarihi : 10.10.2012 20:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (13)