Sevmek ne zor işmiş meğer… seni sevince anladım… kalbimde kalan anıların birikti gözlerimde, aşkından ağladım… bizim için zaten neydi ki aşk? karşı koyamadığımız bir tutku mu? Oynamaktan hiç bıkmadığımız bir oyun mu? Madem aynı ateşte kül oldu umutlarımız zamanında, şimdi niye zor geliyor bir ömrü benimle paylaşmak…
Beraber adım attığımız bu yolda tek bıraktın beni, bir hayal misali kayboldun ansızın… senin ağzından dinlediğim masallara nasıl da muhtacım şimdi… oysa nefesin kadar da yakındı aşk dudaklarıma… şimdi yüzümü ıslatan yüreğimin yağmuru, ellerimden kayıp giden bir gelecek değil sadece, senin için biriktirdiğim umutlarım da var içinde…
İlk defa senin için aldım kalemi elime… hep başka aşkların yerine kendimi koyup yazdığım satırlara şimdi sadece kendim olarak yazıyorum… bu sefer gerçekten yanıyorum çaresizlikle… bir şairin duygusuzluğunu bulamayacaksın okuduğunda, içe akan yaraların derinlemesine öfkesi var buralarda…
Sevmiştim seni… hem de tahminlerinin sınırlarını zorlayacak kadar, bir insanı katil edebilecek kadar, çok sevmiştim seni… nasıl da mutluydum dizlerinde kurduğum hayalleri anlatırken sana… rüyalarımı altüst eden bir karabasan gibi saklıydı ayrılık aşkın gölgesinde…
Alışmaya çalışıyorum bu soğukluğa, başaramıyorum…gündüzü olmayan gecelere dalıyorum sensiz, sesimi duyuramıyorum… bir uçurumun kenarında, ikimize ait ne varsa vazgeçiyorum hepsinden…
Bir gün bu eve dönme ihtimalin dahi olsa, inan, beklerim… bu sokakları yine geçersin diye, nöbet tutarım penceremde, seni sen yokken de sevebilirim…
Ama ya gidersem, bulamazsan beni bu evde, üzülür müsün? Anıların eşliğinde fısıldar mısın ismimi duvarlara…? cevap gelmeyince isyan eder misin sende benim gibi, çöküp bir duvarın kenarına…? hesap sorar mısın beni aldı diye hayata…?
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta