Aşkın Gizli Günlükleri..Tutunamayan Duva ...

Engin Demirci
946

ŞİİR


61

TAKİPÇİ

Aşkın Gizli Günlükleri..Tutunamayan Duvarlar..Engin Demirci.. www.beyazrenkler.org

----------------------------------------

Dikenli teller arasından Şiirde düşlerinde arınıyorum nerdesin.
Gölgelerinden hızlı sana sadık dost dualarım.
Senin yürek kaleminden yazılıyor bütüncül dizeler.
Yolculuğun muazzam ve çok yönlü keşfetmek için.
İnançlarımın sırrında sözünü hiç esirgemiyor sakınmıyorum.
Kelebek düşlü insanlar arasında sevginin gizli ölümleri akıl dışı.
Bilmeceleri tasarlanmış kışkırtıcı yalnizlık.

Eğiliyor sorgulayanlar tecelli şeklinde son sığınaklarından ağlayarak masumiyetinde.
Ortak teması karanlıktaki adamın çocukluğundan gelen uçurtma avcılığında örüntüsünde.
Evvelinde tek olanların birliğinde bilinneyen işgallerin hesaplaşmasında.
Vahşete gark olmadan çağladığım niyazsın.

Mürvetin yakın dostusun güvenilir gösterişli bir yaşam becerisinde.
Koruyuculuğu duaların desteğinde güçlù milat aldı sevginin sadakatinde.
Öyle ki bütün servetin bahçesi hay hallerinde duaların.
Kimsenin yok sayamayacağı bir gerçekte bir oluşsun.
Benim kadar tanıyan yazınsal estetıkte harflerin sırrısın.
Kaç tane isim sayabiliriz bir tabirle hepsinin ayrı olduğu kusurların arasında sinemizdekilerde.
Talihsizliklerin kement olduğu duaların içinde saklandığı her şeyi özenle işliyor hasretin.

Düşlerini, özlemlerini, duyduğun aşkı, nefreti, ayrılığı
ve hayatın ona yaptıklarının hepsinden hesap sorarcasına yokluğunda bulabildiğin şey mi?
Sunduklarında gizli günlük

Beceremiyorsun anlaşılan sadece karalıyorsun duygularınla aşka.
Eyvallah der gibi bakışların. Belkide yıllar sonrasını yazacaksın gizli günlüklerine.
Önsözünde gülümseyen bir adam resmi kubbeli bakışlı.
Muhtemelen eteğine sarılıyor bakışları.
Ellerini hayal ediyor düşlerinle sergiliyorsun en son konuşmanı anımsıyorsun.
Hem de saf temizlenmek isteyen üşüyen yanları.
Kök salmış neyi var susuyorsun boşluğuna. Yutuyor çok kırık sevgine.

Şıklığının altında saklıyorsun yüzünü koyu bir kelebeğin kanatlarına benzetiyorsun.
Tamam olduğunu hissediyor ruhun acı çekenin sonsuzluğunu gördün.
Onun gerçekliği kendi yüzüydü tapınağı vücudu olanlara inat terk ettiği ruhundaydın

Uçuran serüvenler sözünü hiç sakınmıyor.
Gözden geçirilmiş dua seçkisiyle hissedilen.
Gerçeküstü önemli etkisi her an hissedilen büyük bir yaşamın izdüşümünde yansıyorsun.
Adın kimi zaman yağmurcuk kuşu, kimi zaman hazanda hüznün gözyaşlarısın.
Kayboluş şiirlerime güzellemesin.

Bir kadının acıları sancıları buluşana kadar devam etmekten başka bir dileği olmadan.
Yavaşça gürleyen gözlerle bir tedirginlikte kendine.
Herşeyin mührünü söktüğünü biliyordu sevgisi.
Vefasında kesinlikle hücresel harekete dönen ışık vardı.
Hevesleri budalalıkta var olmuyordu.
Nasılsak ve nasıl olacaksak öyleyiz aptal bir rüyaya güvenmiyorduk.

Gecenin aynası gözlerinden benim bedenimin içindeydi gizli gizli senin adın.
Senin bütünün birlikteki nefeste yakalanıyor.
Her gece itiraf ettikçe dileğimin satırlarında rengini veriyordu adamın duaları.
Gölgende ışıkları sen tamamlıyorsun sadakatinle.
Ben alıyorum hücrelerime ulaştığını hissettikçe duaların geziyordu.

Gurbetlerine zaptedilmiş bir çok göze inat.
Vücudumuzda aşkın susuzluğuydu hasret.
Dudakların telaffuz edemiyordu rüyalarına zincirlenmiş kelimeleri.
Duaların mucizesinde düşlendikçe
çevrelenmiş arzularının mırıldanmasına benim dokunuşlarım cevap veriyordu.
Bitkiselleşen dünyada seni göğsüme bastırmış söz vermişti.
Senin parmaklarının ucundan bütün kanıma işliyordu duaların.

Özünün kokusuyla nefesinde öpücüklerle öpüp alnıma koyduklarımda izini sürüyordun.
Pencerenden seyreden yıldızlarda sözcüklerim gökkubeye inat kapalı gözlerinden bakışını anlatıyordu.
Sen burdasın elle tutulamayansın koynuma aldığım bütün dünyamsın diyordu.

Senin yokluğunda vesvese herşey saatin tıktaklarına uzanıp dualarımı bırakıyorum.
Tan yerinde şafak vaktine güneşe inat ışığın nabzına inat yaşıyorum acılarımı.
İçinden nefes alıyorsun bir an gözlerini görmem ve bir kaç dakika seninleyim.
Yüreğinden çıkarttığım acılarına hükmediyor dualarım.
Ve yaşama dönmem bir an için kendi başımayım hasretine.
Belki bir mucize yaslı gönlüne ve benim kanıma gark oluşun.
Evvel ve ahir arasında benim kalbimden senin kalbine akan bir dua mucizesi.

Garip kaldığında seninle olduğumu fark ediyorum.
Ruhumda şirinleşen manzaranda ferhatleşen bir doğa oluşuyor.
Ben onun içinden uçuyorum geçip giden yıllara inat.

Ve pervaneyim seninle doluyum.
Kelimelerle gece secde ederken seni bekliyorum.
Ben yalnız değilim kuşandığım günahlarımın gözyaşlarıyla
falımızada bakmıyor kimseyede sormuyorum nerde olduğunu!

İmkansızı başaran ben mecnunum.

Derin tecrübesiyle arkadaşlık ettiğim hayat benimle aynı yaşta.
Nefesleriyle kapılar çiziyor camlara bu altı yaşında olmalı yalnızların.
Hayallerinden dışarı çıkan kökende o uçsuz bucaksız bir mutlulukta.
Divaneliğimle nasıl gözüküyor hayat yada rengini hatırlamıyorum yalnızlığın.
Ses çıkarmadan çok güldüğümü hatırlıyorum.
Ve sanki senin varlığında dualar uçuyor seninle olduğumu farkediyorum.

Yokmuş gibi ağırlaşıyor rivayetlerin ruhuma
Sabırsızca sabahı beklemenin bütün vücuduma rücu etmene o anlık duyumsalarla doluyorsun.

Bir neden arıyorum dualarını takip ederken.
öyle bir düşün gizli sorunlarını anlatışın hep ezan vaktine geliyor
Hangileri?
Teselli arıyor kalbimde ses çıkarmadan kalkıyor ellerim.
Hatırlamıyorum hasretleri aptallık hallerim müjdeleniyor.
Yok gösteren uyuşmazlığıma baştan aşağı dualarınla edebiyle hallerim ikna oldu.
Sınıfsız bir hale geliyor duaların sıcaklığı sardıkça işbirliği yapmayı diliyor ezilmiş ıssızlığım.

Kimlerin dost olduğunu anlamak nafile uygun bir an lanetlenmiş başka bir şey.
Gizli günlüklere yazılanlar asla ölü ve işe yaramaz değil sarmalanmış nesi var!

Yaşlanmayan ruh ikizim öylesine özlüyorum ki seni.
Neler yapıyorsam aynısını şimdi de yapıyorum.
Bütün servetimi dualarla ozanlara dervişlere sunuyorum.
Azımsanamayacak sırlarında saygınlık

ve seçkinliklerinde yanıyor korunan yanlarım.
Saygınlık kazandıran himmetlerini sineme daim eylemişler.

Gel gör ki hikmetinde incelen süzülen alışverişlerime kuşkulu yalınkat olmayan nefsim.
Sorunlu ve dolambaçlı karmaşık ayrıntılar sanılan hayatın
derinlerde yatan özelliği öyle bir sözcük ki hükmediyor haşa.
Buyurganlıklarımız kuşkusuz rücusunda üstlenmiyor
arka çıkmadan tenezzül etmiyor sevgiye.
Gönül indiriyor yanıla yıkıla dualarımla uykunun uyuduğu saatte geliyor aşkın
Seni teselli etmiyorum dualarımla hasret kaldıklarına dua dua geliyorum.
Her geçen gün yükseliyorsun hallerimle duaların tadıyla aşkına.

Şirke düşmeden anmam gerekiyor
beni saran sıcaklığınla bir ışığın sızışıyla aşıyoruz dağları.
Issız ateş sevmiş olanın bağrında sözüyle istemektir.
Doğamadığı için yok olmak isteyenlere inat yokluğuna karışıyorum.

O tutku kılıcı senin yüreğinden akan duaların saf sevgisi.
Çekiliyorsun gecenin gündüzü örttüğü gibi yüreğimi gözleri kapalı bakışınla.
Anlamı doğrultman bir güvendir yalnızca hissetmeyen kasılan arzunda yatıştırıyorsun hasreti.
Gizli günlüklerinin bir anlamı var.

Tutsun duayla götürsün içinden dün gelmiş ırmak gibi.

Evet duada sadakat varsa sevgide güzellikler çıplaktır.
Sonu olmayacak bir yaşamla ölüme karşın besmele sözcüğün anlamında saydamlaşır hiçten.
Sözün barıştığı yürek dudaklarının bir kaç sözcükle
bir el olduğu iki yüzümüze karışan ruh ikizliğinde adlandırmak acısında aşk.
Evet bir kaç sözcük getirdi dudaklarını göğsümün orta yerine
duaların aşka gark olduğu hiçten alevle pişirdi.
ve biz karşılıklı dostluk sözü verdik eksik taşlarını besmeleyle yerleştirerek sevginin alnına.

Yeniden biçimlenmişle, ki her şey sessizdi.
Dünün ateşinden uyuyorken yukardaki odada aşk bu ateşle sonsuz oldu.
Olduğumuz mutlakla açığa vurulmamış eşit bir solukla ıssız bağrında dualarım

Oysa uyuyan adam şanını yakışır olmak için geceye verdiklerinin kabulu için dar duvarları aşıyor.
Sen ölenle karşılaştın, bense yeni doğanla göze alıyordum.
Çaresiz dostluğunda uyuyamıyordum sensiz
ateşimin geniş uykunun gereksiz olduğu dünyadayım.
Seni başucumda beni korkutan uçurumdan kurtarıyorum dualarla.

Bir başka düş'müş demeden toprağına düşüyorum.

Kalbim dualarında uyuyor biraz hep ıssız kalbinin çarpınışında alçak sesle konuşuyor.
Kımıldayan alevlerin ıssız yamaçlarında birbiriyle konuşuyor.
Saf bir ağız alıyor kuşatıyor mutluluğunu bir ses salavat çekerken.
Korkularına hüzünsüz telaşsız seven gölgeyim.
Sevmekten geleceksiz uykulara alıştırmıştım seni.

Ağlama sevdiğim bağırmayan bir kaç sözcüğünde ömrüm senin olsun.
Ne kadar yalın olduk öylesine sevdim ki ben bu güvenen ağırlığınızı.

Aradıklarımı sessizce iten düşünceli ellerinden
karanlık sözlerime inat gecenin yansımasından ey siz çıktınız karşıma.
Sanki haber almışlardı gurbet ellerde garip kalan ruhuma uyanırsın bir sonsuz defa sesin.
Hasretin aklın aydınlığından düşüyordu dışarıda rüzgar yokken ruhuma.
Uyandığımda bir ötenin gürültüsünde duruyordu

dışarı çıkmıs ışıkta titremelerle beni bekliyor.
Yok artık o sessiz duasız gecesel soluklarım.
Ve kalkar herşeyin gittiği vakitte bir su yürümesi duaların.

Boşluğa resmedilen uzaklığını düşünüyorum aynı gece

Uzaklaşırdı ben gittikçe çoban yıldızı.
Bu gizemle parçalayıcı haykırışın nimet derin günlere sabırla.
Mühürlenen yanlarına hizalandı derin günlere ulaşan ateşin.
Buluşmalar sevinç doruğuna ömür boyu hasretini fısıldıyor.

Hiç birşey bilmediğimde yazdıklarım çarpıyor isyanıma.
Ve çağrılan beni kim serpti ruhuna.
Seyrü seferimin sözcüğü çarpan boş cümlelerin secdesinde.

Dokunulmazlıklarıma uyanık duran ve çağrılan kutlanır olan.

Gecelere alışamamış yalnızlıkla doldurulmuş sönmüş sözcüklerde susmuş kadın.
Çarpıp geçenlerin ısıtamadığı sevgide gereksizliğine inanıyordu aşkın.
Buzulumsu bakışına vücutlar telaşlı yalnızlığın yansımasında.
Birbirini bulamayan ruhla
Geri dönüşleri bilmiyorsun.
Üstü kötü örtülmüş boynum bükük köpekten daha ileri siyaha tutkum kırmızı gecende.
Kanlar içinde fırlatılmış bağırarak düşüyor sevgiye yorgunluğun koynuma.

Adlandırmak düşüyor çevir ateşlerden başını besmeleye.
Can çekişen yangınlarına tanık dualarımın ateşi.
Duyulmamış gölgelerin yalvarışında düşünen dua ellerin

o bilmiyor derken sanki bulmuş olandın.

Kımıldayan gülümsemelerin var artık yansıtıyor dualarını günden önce kabul olduğunu.
Ve bir elin kabul et ruhumun sende uyumasına diyen resme uzanıyor.
Anlamı birdenbire oluşan yangın yeri sözcüklerine karışıyor sözüne.
Bu şaraptan içmeyemi geldin diyorum? Dokunmana izin veriyor besmelem
Soruyormusun?

Gecenin ortasında ateşiyle yanmış.
Dualarla nisan saatlerinde mühürlenen yanan canımı.

Adı olmayan o an o saatte alevinin üstünde arşın ortak olduğu vakitte geldin mi diyorsun.
Bizi temsil eden çığlıktan daha ileriye düşten besmeleyle
senle tamam bizi unutanda umudumuzla birleşen ruhları kimse bilmiyor.
Ölçüp biçen bize tenezzül eden gönül indiren dua sepetine bırakılanların karşılığısın.
Saygın derin istismar değil istirhamlarımın makamda ruhumuza rücusu.

Ne o getirdiğin dostum?

Özünle sözünden bu duyguyu bende üreten dualarıma destek veren
zerre zerre aşkına soyunuyor ruhum.
Kapatıyorum gözlerimi beğendim dualarını bil ki göreceksin beğendiğimi!
Mahçup bir halde kalkıyorum hüzünle açıyorum servetine gözlerimi.
Bir adım ötedesin servetimin kaynağı.
Duaların yol gösteriyor tanınmaktan hiç hazzetmeyen hoşlanmayan
ben bir aşka sessizce yürüyüp gidiyorum.

Bir duanın sıcaklığı sardı ruhumu.

Aşka koymak imkansız ayışığında saklanan yüreğinin duası geldikçe iç çekiyor ruhum.
Geri dönülmüş iç savaşımda duada ellerimi tutan örülmüş sağlam sadakatin sığınağım.
Kurallar koyan aşkın sessiz bir savaş

terapi gibi kendini gerçek sanan hayata karşı yaşadıklarım.
Aşık olmamak için kendini zorlayan mülteci durumundaki tüm duyguları kaybetmiş ben.
Çırılçıplak dua yakın huzur veren sesiyle ruhumda seraba dönüşündeyim.
Yine yoksun diyen bir sesi düşünüyor dualarım.
Ama seslerinin duyulabileceği kadar yakın ulaşamadığım kadar duygusal.

Alev alev kayıtsız değil dua dua yakarışım.

Soğukkanlılıkla ue mesafeli yüreğine al diyen ses.
Alışık olmadığım bir savaşın ağırlığını hissediyor ruhum bedenim.
Farklı bir şey birbirlerinde buluşmuş dua gibi.
En önemlisi karşı koyamamak.

İmkansızdır her an hissedilen sesin sürekli yankısında eriyişim.
Ağlayışım inleyişimi kim duyar farkında olmadan şiirler yazıyorum.
Saklı kalanlarla taşa dönüşmekten korkuyorum.
Belki de ben bir serseriyim aşkına karşı koyamadıklarıma imkansızsam.

Bu hallere ne yeminler bozdurdun sen özel kılınan kayıp aşk

Ruhumu içselleştiren aşk bir yerde durur bu sınır elbette.
Gücümün yetmediği sınırsızlıksa üstümüze düşenleri de var bülbüle inat.

Anın yol açtığında beklenmedik sancılar bilinebilir endişeler değil
Bizi kendiliğinden köşeye sıkıştıran aşk göz kırparak ödenen bedeli çoğaltıyor.
Yüceltmeye zorluyor gecelerde soyutlandıkca esinlenmeden söz ediyor.
Arada hayranlıkla söz ediyor dostun ellerinden gelen beyaz güllerle icap ediyor.
Umursayıp anlaşılamamış gözden kaçırılmış o ses giden yolu taçlandırıyor dualarla huzur.

Selefim vefalı sadakat ves vese çeperlerine karşı baştan göze almıştım besmeleyle.

Kendi gibi olmak sözgelimi ölçütüm dualarla o aşk biatla olmak bism
Bir gizemin içinde her fırsatta söylemekten çekindiğimiz dua.
Duyguları belirtmeyi tercih eden sıradan durumlara anlık bakışları sunarken.
Birbirinden bağımsız iki öznenin uzanan bir gölgeyle birleşmesinin secdesi aşk.
Gece lambası altında düşen kimsesiz bir bankta anıların hatırlanması belki de.
Tarz da görsellik arayan gözlerde eğilen başların nemindeki kendini bulmaya görsel şölen.
Sunulanların peşine takılanlarla terk edilen gezgin bir yaşam.

Benim derken görmedik yer bırakmayan aidiyetle hissedilenlerin yansıması.

Anlık bakışlar şimdi buradalar tasvir ettikleriyle duyguların bağlantısı yansıttıkları uyumludur.
Burada veya başka bir yerde nerdesin?

Daha fazla anlatmak istiyordu kurşun kalemin.
Ellerin dokundukça gizem bütün hayaletlerine renk renk kıyafetler giydiriyorsun.
Dans eden sevecenlik bu kadar soylu olabilir kim bilebilir ki aşkı.
Kelimelerin maskaralıklarına sevgi denilen çağda yeminin oluyor aşkla beslenen büyüyen dualarınla.
Neden bilmiyorsun en ufak bir ümidin yıllara sitemle tarifsiz barınağın oluyor.

O adam ki rengine bürünmüş.

O kadın ki rengini giyiyor aşkın.
Her zamana ve sonsuza kadar yaşanacak saatler söylenemiyor.
Duaların yönlerinde okunuyor hep yanında olana dokunamayan düşleri hiç bir şey durdurmuyordu.
Canlı duygular dışında büyüyen hiçbir şey bilmeden umutlarla buluşuyor.

Çığlıkların gölgesi bir ses hasretin.
Varoluş işaretini yap gece dualarınla sende geleyim.
ek mutlakta titriyorum neredeyse susuyor ay toplanırken yüzüne.

Aç bana derince akşam olduğunda konuşamayan çığlığının limanlarında duraksayan kayboluşu
haykır ey gözyaşlarım.
En uçtaki acıyı görüyorum sanki sen biliyorsun

konuşamadıklarımıda sonsundan alıp taşımaktasın.
Her belleği acıyı aşan dualar nedir sonsuzda olası olmayandan.
Sınırı olmayan sözde kayboluyorum.
Ve sözcükler sabırla korkunç sessizliğinde arıyor tılsımını.
Bir daha birleşmiş ayrılmış adımların gece yolculuğunda masal perisinin mutluluğuylasın.

Başka karşılaşmasın ellerinden damla damla ilk sesi aşkn

Parmak uçlarımdan besmeleyle çıkan huzurla güdüleri beni kucaklıyor bıktıkları arasından.
Sahiplenen gözleriyle gölgeli vadilerime dalıyorsun.
Beni kucaklaması nazik dallarındaki sarmalanmışımı içine dalıyorum.
İnan gözlerinde bütün vücudum sevecen.
Yakıp kül ediyor onun sıcaklığı.

Tazeliği ile siliniyor gözleri bi sevginin sürmesiyle bakıyor.
Bu aşk, sevecenlik, dostluk yada şefkat bu hayat yamaçlarına inat.

Benim hayatım senin dudaklarından dünyalarımız hiç dışarı çıkmayacak dua merkezi kalbinden.
Gönlündeki gurbetine ses çıkarmadan seviyorum.
Seni bekleyeceğim yüreğimdeki dualarla.
Sağlam dur!
Yüreğim bir ruhun sesinin yandağısı cevap vermesin.
Ruh üşümelerim
Tutkusunun masumiyetlerinde acı çekmesine izin veriyordun.

Apaçık görülüyordu garipliğim sevdanda.
Nesnelerin yersiz sızıyorsun, delice bir yangın şaşkınlığında rahatsız edicide değil.
Manzarasını sunan aşkla beklenmeyen bir şok tanımlanışında ruhuna yabancı değil.
Raflarından çıkartıyorsun süpriz olmayan yar aşkına.
Onun acısı, onun vücudu, onu kaynaştırdıkça yeterli olmuyor.
Bunlar değildi katılığına yakındı çizgilerinde yok oluyordu düşündüklerin.
Ama en iyi sen anlatıyordun ne kadar kıskansanda dualarla gizli günlüklerine yazdığın yazılarda.
Sivriltiyordun dönüp dururken yatağında
sonsuzluğu esiyor dağlayan aşkın heyecanı saflığına mutluluğun prçası

Hayır belkide ruh üşümemde romantik bir göç temizliği hallerinle karşılaşmak için.

Hayatı savunacak damla damla günlerim yok.
Senin için yıllarca dua edecek zamanım var.


Üç beş kişilik yaşamda sesizliğin ilk sesinde ısıttın kalbimi.
Hadi gidelim doyursun bizide aşk geçerken.
Vicdanı ve aşkı sorgulayan hayata inat.
Gölgesız bir kadınsın eski karanlıklara kırılgan duygulara feda edilenlere inat.
Sıcacık beslediğin duygunla sokak çocuğuyum.
Hiç karşılık beklemeden tanık oluyorum aşkına.
Aşkın ve sevginin var olup olmadığını sorgularken.
Bize en iyi yaşatanı dualarınla bulmanla ölüm merasimi düzenledim.
Ruhtan bir sesle özel tad alıyorsun cüretkar dualarınla aşkla

Kötünün portresiyim seher vaktinde.

Aşk benim ne haddime keyifli bir aşk için dualar aperatif olmalı sineye.
Dostla beraber hazırlanmalı süpriz tadlar.
Bilindik sevgi değil saltanatını yıkacak dualarla tarif edildikçe sevgilide.
Tek düzeliğine inat yanıt verecek yüz yüze olmadan
.gece davetlerine renk katacak her atışta dostla kalp.
Çekici bir armağan ruh ikizi olacak özel tadlarını hep merak edecek
aşk aşıkda şansız bir sözcüğün konuşması.

Konuşamayan dildeki üç harfin destanı iştenin istemesindeki sessiz oturuşun sesi aşk.
Acı acı gülüp geçtim aşka sırrın keyfini çıkardım.
İlk gizli görevimdi buluşacağım seninle aşk.
Tek kelime etmeden gidemezsem aşkından aşkla
Bu aşkın her an yazılan gizli günlüğüdür duaların sırrında

Kerkük..13.12.2008..04:09...Engin Demirci

Engin Demirci
Kayıt Tarihi : 18.12.2008 12:14:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Yusuf Yazıcıoğlu
    Yusuf Yazıcıoğlu

    içerik yönünden mükemmel bir çalışma sanat yönüne sanırım bir şey söylemeye gerek yok harika...çalışmanızı kutlarım tebrikler

    Cevap Yaz
  • Nuray Çiftçi
    Nuray Çiftçi

    BENZERSİZ BİR YARIŞ BAŞARILAR DİLERİM.

    Cevap Yaz
  • Yusuf Yazıcıoğlu
    Yusuf Yazıcıoğlu


    Uçuran serüvenler sözünü hiç sakınmıyor.
    Gözden geçirilmiş dua seçkisiyle hissedilen.
    Gerçeküstü önemli etkisi her an hissedilen büyük bir yaşamın izdüşümünde yansıyorsun.
    Adın kimi zaman yağmurcuk kuşu, kimi zaman hazanda hüznün gözyaşlarısın.
    Kayboluş şiirlerime güzellemesin.

    pekmuhterem değerli dizeleriniz çok kıymetli anlamlarla dolu bir kaç defa okumak ile insan-i dershane sanki..ellerinize,kaleminize ve yüreğinize sağlık efendim saygılar.

    Cevap Yaz
  • Gülşen Gülmez
    Gülşen Gülmez

    Ah be garip, kalemini özleyeceğim...yüreğine sağlık...

    laz ablan.........

    Cevap Yaz
  • Yesim Demirci
    Yesim Demirci

    su misali akıverdi dizeler.......tebrikler....teşekkürler...'

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (5)

Engin Demirci