ateşe sürülmüş geçmiş zamanlarda
yüreğim kabarıyor orta yerinden çocuk hayallerimde
tebessümler ediyor, düşünceli hallerim
yalnızlık mı savuruyor; hiç gitmediğim uzaklara
serseri rüzgar vaktinden çok ötede
biçare zamanlar sessiz
oysa;
ne çok sensiz mişim ben,
oysa;
ne çok asılmışım köklerimden
belki de aklına düştüğüm ilk yerde
kırmızı elma ağacının zamanında
kökünden ayrılmış vakti gelmiş bir yoldaş gibi
yapraklar dayanamaz yerlere düşer
yağmur zamanı değil ki bu bir bekleyiş
içimden geçerken ikindi ışıkları
ıslanıpta kurumayı unutmuşluğum
eskimiş hayallerimi süsleyen evlerin saçaklarında
ellerini ovuşturan,
kendi ateşinde ısınan heyecanım
inadına savaşçı ve inadına özgür
korkarken kuşkulardan deme çalmış bir akşamda
nasıl düştüm içine, nasıl savruldum denizinde
sensizlik ne demekmiş,
sen varken öteki yarımda nasıl anlarım
sensizlik ne demekmiş;
elma ağacının vaktinde
Kayıt Tarihi : 12.12.2012 23:58:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
zamanı olmayan bir anı,
![Salim Kabasakal](https://www.antoloji.com/i/siir/2012/12/12/askin-elma-zamani.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!