Düşlerinin gül dalına astığın ayrılık şiirlerini herkes okuyor,bir türbe gibi olmuş orası.
Bir fısıltıyla arala yalnızlığımı,bir teneffüs bak ruhumun son sorusuna.
Bu aşkın testinde zor sorular var.
-Aşağıdakilerden hangisi sen yokken ben var olsam da neye yararın yanıtı? Terli hecelerle,kalemi yala yalaya belki çözerim dedim ; ama soruyu sensiz çözemedim, seni daha çözememişken bunu bekleme…
Zulandaki helecanlara biraz sokul dersime.Öldürücü gülüşlerle aydınlat huzur evimi.
Mum aksın, karanlığıma, şafak söksün her yeri sökülmüş acılarımın arasızlığıma. Sarılışlarla çalalım umudun türküsünü.Müzik dersine hazırlık yapmış oluruz. Benim sesim sen gittikten sonra değişti.
-Acıklı türküler söyleyebilirim. Sazım sen ol, sözüm sen ol, nazım sen ol
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Edebi bir değeri olan yazınızı okukudum.
Kaleminiz daim olsun diyorum.
Ahmet Ayaz
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta