Yârim güle benzer, alev deryası olmuş gonca dudağı
Her gün rüyamda görüyorum onu,
Doyamıyorum.
Yağmur damlası gibi aşkını tutmak istiyorum avuçlarımda
Gökyüzünden kayan yıldız gibi akıp gidiyor
Durduramıyorum.
On dört şubat sevgililer gününde
Bir tek kırmızı gül vermek istiyorum
Aldıramıyorum.
On yedilik sevgilim, sürme gözlerin bakmaz oldu bana
Ne tez bıktın canım benden,
Anlayamıyorum.
Perdelerin akşam sabah kapalı
Hüzün çökmüş üstüme, gönlüm yaralı, kalbim kanıyor
Sardıramıyorum.
Karakaşını, kara gözünü, çapkınca göz süzüşünü
Yanağındaki gamzenin duruşunu
Unutamıyorum.
Gökyüzü solgun, evren dertli
Yoksa dünyanın sonu mu geldi?
Bilemiyorum.
Toprak çatlamış, ova ıssız, tarlalar susuz
Yeşil doğa yok olmuş, dağlar ormansız.
Dünyanın güzelliği bitmiş, kaybolmuş.
Mutluluk sevenlere haram olmuş.
Kabullenemiyorum.
Sevgilim yüzün apak
Al yanakların solmuş.
Kalbin buz kesmiş, kaskatı donmuş.
Senin bakışların sabitleşmiş, benim ise gözlerimin feri sönmüş
Göremiyorum.
Biliyor musun?
Oldum ben âşık, maşuk için düştüm çöllere
Kara sevdamın ilacı ise vuslat, bunu iyi belle.
Sense beni benden aldın
Ummana savurdun.
Mutluluk bizden uzak şimdi,
Sevdiğim neden yalnız bıraktın
Bu fani dünyada beni kimsesizliğe mahkûm ettin.
Artık bende istemiyorum,
Bakmayacağım senin yüzüne.
Çünkü;
O güleç yüz gitmiş, yılan kabuğu gibi soyulmuş
Bırakmış yerini yenisine.
O tebessüm, o gözler
Baykuşların durağı, kör şeytanın topal bacağı
Felaket habercisi olmuşlar sanki.
Yaban çiçeğim, mor sümbülüm
Sevdiğim,
Eski halini geri alamaz mısın,?
Ne olur bir dene.
Olmaz mı?
Artık anlasana…
Muhtacım gülüşüne
Kaçamak bakışlarına
Sevgi dolu cıvıl cıvıl utangaç haline
Muhtacım kır çiçeğim, muhtacım sana.
Ruhunda fırtınalar kopan bu mecnunu
Bir bardak su, bir parça ekmek
Çöl ortasındaki vahada sevgilisi için el açmış miskine çevirdin.
Şen şakrak halin nerede, benli güzel
Hani nerede o gözlerindeki kıvılcım
Ne oldu onlara?
Ne oldu sana?
Ne dediler?
Hakkımda ne konuştular, ne söylediler sana?
‘ Seninle gönlünü eğlendiriyor
Bir oyuncakla oynar gibi oynuyor,
Küçüksün, körpesin, toysun
Seni kullanıp bir gün atacak mı ’ dediler?
Yoksa ‘ elâ gözlü bu sarışın oğlan
Sana hayatta ne verebilir
Altına spor araba, sırtına samur kürk,
Koluna kıvrım kıvrım burma bilezikler mi, alır ’ dediler.
Sende inandın bunlara değil mi?
Zemherideki kuru ayaz
Karakış soğuğu gibisin şimdi.
Demin balkonunun altından geçtim
Gözlüklü kız arkadaşınla oturduğun masan boş
Perdelerin sımsıkı kapalı, ışıktan mı korkuyorsun?
Yoksa;
Gökyüzünden süzülen bir atmacanın seni kapmasından
Sarp kayalarda ki ıssız yuvasına götürmesinden mi?
Son günlerde
Dış dünyaya kapamışsın kapını aşkım
Odanda izdivaca çekilmiş, ruhunla başbaşasın her hal,
Sokakta karşılaşınca görmemezlikten geliyor
Başını öne eğiyorsun.
Ya da;
Eteklerini hızlı hızlı savurtarak benden uzaklaşıyorsun.
Neden tüm bunlar?
Ne oldu sana, busesi benli güzelim,
Sürme gözlüm, lüle lüle siyah saçlım.
Değiştin…
Seninle birlikte tabiatta değişti
Söylenen şarkıların bestesinde
Okunan şiirlerin güftesinde yoksun artık
Ruhsuzlaştın…
Soğudun bir ölü gibi, mezar taşı oldun bana karşı.
Benimse hislerim boğazımda düğümlendi
Sevgimi anlatamadım.
Akbenizlim,
Nisan yağmuru gibi geçti bu aşk,
Bu sevda,
Bu kısacık macera öyle mi?
Garip gönlüm dinle beni
Bu yara derinleşmeden, sevdanın kâbusu çökmeden
Unutmalıyım onu,
Bırakmalıyım.
Herkes gibi gülmeli, eğlenmeli
Kendi hayatımı yaşamalıyım.
Bak, bu sene bende senin gibi bitiriyorum liseyi
Belki Üniversiteye girerim, belki bir fabrikada çalışırım.
İnan…
Emin ol,
Sensizliğe dayanamam
Giderim buralardan,
Bu şehirden.
Hem de dönüp ardıma bakmadan.
Ne işim var artık bu yerlerde
Ne işim var sensiz buralarda.
Biliyorum…
Artık istemezsin beni
Cadaloz ablan,
Çilli bacın da istemez.
‘ Bu sevdadan hayır gelmez diyorlar, içini kurt gibi kemiriyorlar’ değil mi?
‘ Bu oğlandan uzaklaş, ayrıl ’
Hissediyorum bunu,
Çünkü evinizin önünden geçerken her ikisi de hindi gibi kabarıyorlar
Benden uzaklaşmanı, kopmanı sağlıyorlar.
Siyah gözlerinin gözbebeklerine konuşuyorlar
‘ Daha yakışıklısına, daha zenginine bak ’ diyorlar
Sana lüks hayat yaşatacak birisine öyle mi?
Haksızda sayılmazlar,
Gerdanlığı mavi boncukla süslü sevdiğim
Lüks hayat seninde hakkın
Lâkin…
Şaşaalı yaşam içinde belki mutlu olursun, belki olamazsın
Benim elimden bir şey gelmez,
Bu senin kendi tercihin.
Kuğu boğazlım, akbenizlim, kara gözlüm,
Bana gelsen ölür müydün acından?
Gözlerini leş kargaları mı oyardı?
Verem mi yoksa kanser mi olurdun?
İnce belli kız…
Ceylan yavrusu gibi toysun
Ruhun hâlâ çocuksu
Bülbülün ah çekip figan ettiği taze bir tomurcuksun
Sen hep gül bu dünyada, benim yasım bana yeter.
Eğer bir gün çöreklenirse başına bir belâ
Acı, ızdırap içinde kıvranırsan arasıra
Belki beni hatırlarsın o zaman.
‘ Beni de seven biri vardı ’ dersin
‘ Düşürmezdi bu hallere,
Göğsünü kalkan, tırnağını kılıç yapar
Bir yâr, bir âşık, bir karasevdalı olur
Titrerdi üzerime
Korurdu beni ’ dersin.
Böylece
Mazi olmuş eski günleri anarsın.
Bedduam yok güzelim sana,
İstemem de;
Tırnağına taş değmesin
Ak benzin solmasın, gözlerine yaş dolmasın
Olmaz mı?
Başından beri biliyordum böyle olacağını
Bir fakir köylü oğlanla
Zengin şehirli kızın aşkı mı?
Kültürler farklı diyecekler,
Beni senden soğutacaklardı.
Pencerelerinin perdelerini indirtecekler,
Mahmur gözlerini baktırmayacaklardı.
Saf, körpe beynini yıkayacaklar,
Beni sana unutturacaklardı
Bunu da başardılar.
Akasyalar kokan akşamın kızıllığında
Sarmaşıklarla kaplı pencerende
Seni göremez oldum,
Kalbim dayanıyor artık buna.
Sana sesleniyorum güzel kız
Vur, kır, isyan et kaderine
Sakın bakışlarını esirgeme benden.
İşte gidiyorum dağlarına kar yağmayan bu şehirden
Terk ediyorum buraları.
Mevlam yaşmışsa bana seni
Kimse ayıramaz bizi.
Yazmamışsa
Zaten unutturdular sana beni
Bana da artık tek bir şey düşüyor
Sevdanı kalbime gömmek, seni unutmak.
Benim gibi sevdalı dostlar,
Yoruldum,
Artık yeter.
Bu âşk destanı
Burada biter.
1974 / ADANA
www.togamedya.tr.gg
Mustafa TogaKayıt Tarihi : 15.1.2007 22:43:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!