Gözlerin, gün batımının eriyen pembesi,
Bir bahar rüzgârı gibi dokunur kalbime,
Kimi zaman bir kuşun kanadında hafif,
Kimi zaman, kara bir bulutun ağırlığında,
Dudakların, çiğ taneleriyle ıslanan yaprak,
Her bir an, zamansız bir bahar sabahı,
Tatlı bir hüzün, bahçemde açan erguvan,
Ve ben, kökleri toprağa sarılmış bir ağaç gibi,
Her düşün, bir çiğdemin toprakla buluşması,
Kimi zaman bir rüya, ama çoğu zaman kâbus,
Sana dair her hayal, mor bir tütün sarması,
Bazen içimi dağlayan bir ateş, bazen bir rüzgâr.
Kalbim, yüreğimin derinliklerinde kaybolmuş,
Kıyametin eşiğinde parlayan bir ateşböceği,
Karanlık gecelerde, parlayan bir umut gibi,
Her an, düşlerimde bir yangın başlatır sen.
Hüzün, kirli bir nehrin kıyısında dinlenir,
Düşler, suların üzerindeki gibi,
Bir benlik, bazen suyun derinliklerinde kaybolur,
Bazen de güneşin altında çiçek açar yeniden.
Sevdam, zamansız bir yolculukta kaybolmuş,
Yıldızların altında, kayıp bir notanın sesi,
Ve ben, yalnızca sesini arayan bir hayalperest,
Her adımda, aşkın tuğralarını taşırım içimde.
Rüstem Badıllı 3
Kayıt Tarihi : 26.10.2024 02:27:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!