Yüreğimde bir fırtına, öyle esiyor ki rüzgar.
Savurdukça savuruyor hiç acımadan bana,
Özlemin kara bulut gibi, sarmış kalbimi,
Karabasanlar ise hep rüyalarımda,
Zormuş sensizlik sevdiğim, çok zormuş,
Seni hayal ederek yaşamak,
Yalnız sesini duymak, resminle oyalanmak,
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
harika bir aşk sevda ve özlem şiiri sevda şiirlerinin usta kalemini bir kez daha yürekten kutluyorum on tam puanla listemde gönlünüz abad olsun selam sevgi ve en içten saygıyla
yine sevgi yine özlem yine hasret kokan bir rüzgar esintisi mısralarda
kaleminizden bu coşku bu ilham,yüreğinizden bu sevgi hayatınızdan mutluluk
eksik olmasın menekşe hanım kutluyorum 10 puanla
Sevda ve aşk denince şiirde akla gelen ilk isimlerden biri sayın şair,kutluyor ve saygılarımı sunuyorum...
Seni koymuşum göğüs kafesime,
Leyla'nın, Aslı'nın aşkından beter sevdam var,
Yangının var yüreğimi ateşlerde bırakan,
Sen varsın aşkım, beni ben de yakan,
Doğan güneşe meydan okuyan sevgimiz var,
Yıldızlar tek tek aşkla yağıyor üstümüze,
Seni seviyorum aşkın bıraktığın yerde.
== Ne kadar güzel dizelemişsiniz yürek sesinizi Aşk olsun.. çok beğendim.. selam ve sevgilerimle..nevzat uçar.))
Tebrikler üstade..kutlarım..
Mükemmel bir çalışma, mükemmel bir eser.
Severek okudum. Tebrikler....
Tam Puan + Ant.
Sevgilerimle....
Nafi Çelik
Bir sevda masalı gibiydi dizeleriniz..Yüreğinizi kaleminizi kutluyorum..Sevgilerimle (+)ant.
'Seni seviyorum aşkın bıraktığın yerde. '
Ah Menekşe Hanım,ah,zaten bütün yangınların,bütün bu şiirlerin doğuş nedeni,o aşkın bıraktıkları yerde durması değil mi?
Güzel şiirinizi tam puanla ve sizi saygılarımla kutluyorum efendim,
Ünal Beşkese
ZARİF DİZELER...TEBRİK EDER;SAYGILARIMI SUNARIM.
sesine bir dizeyle seslenebilir miyim?
Her şey
İlk gün ki gibi bende
Her şey yerli yerinde
Ya sen
Ne yaptın onca zaman
Bir şey kaldı mı sende.
Bak alıştım ben
Bilirim
Sevda yarasını dağlamasını da
Sessiz sessiz ağlamasını da
Bir bilsen neler öğrendim
Sensiz geçen her geçen her günde
Hadi usul usul anlat
Ne oldu ne bitti yüreğinde
Sıkılma söyle
Durabildin mi sözünde
Dedim ya
Bilirim gülerken ağlamasını da
Yarayı dağlamasını da
Kaç kez kanadım bilir misin bir günde
Öğrendim
Yaranın kalp yönünden bağlamasını da
Ver elini desem vakit çok geç
Elinin sıcaklığı hala duruyor yerinde
Düşlerini böldü mü on sekiz yaşın hiç
Bir tek sensizliğe alışamadım onca sene
Her şey
İlk gün ki gibi bende
Her şey yerli yerinde
Ya sen
Ne yaptın onca zaman
Bir şey kaldı mı sende.
De sene
Yüreğin titredi mi beni gördüğünde
Mahmut NAZİK 18.03.2005 Mersin
Bu şiir ile ilgili 12 tane yorum bulunmakta