inandığım her yalanda sırtlan dişleri parladı
pusuya yatmış düşmanımın
yanıldığım her doğruda biraz daha uzaklaştım
sen yoktun ben yandım
her mevsim yüreğimden içtiğim aşk şarkıları
sessizliğin boşluğunda yitti
yok oldu şarkıcının suskusunda sözler
kara deliğe düştü çalgıcılar
İkaros’un kanatlarına oturmuş düşlerimi
yağmur bulutları çaldı
bir düş ağacı büyüdü
damladığı en kıraç toprakta
kızıl bir sayfada yazılan fermanın noktasında kaldım
bir daha başlamadı gün
kara bir sonsuzluğa çakılıp kaldı kavgalarım
kandırılmış bir rüyaydı hesaplaşmalarım
usuma düşen her anı sıcak dokunuşların
tırnaklarını geçirdi ruhuma
delik deşik şimdi tüm senden yana atan yanım
sevaplarım…günahlarım
sökülen bir yüreğin çığlıklarına karıştı
martıların sağır eden feryatları
fırtınalarla oynaştı deniz hırçın
denizkızları derinlerde ağladı
vurdum kendimi bilinmez diyarlara
diyarların kapıları kapandı
yurtsuz bir delinin sığınaksız sokakları
kimsesiz bırakılmış ıslak kaldırım taşları
aç kollarını yıllarımı çalan yalnızlık
durma…şehvetine tutsak et beni
koyu bir gecenin ortasında yaktığın bedenim
ıssız bir kurban artık sana…durma
nefretimi kustukça büyüyorsun bedenimde
bozuk bir para gibi harcanmış sözlerim kısık
çatlayan ses tellerimde bir yanılsama ismin
estikçe parçalayan bir anılar fırtınasında göz yaşlarım
namert bir yazgıya yakılan ağıtta
kanıyor derin yaralarım
hovarda cesaretimden kopardığım her an soğudu
aslı astarı yokmuş yakan sevdaların
hiç kimse yok labirentimin içinde benden başka
içime çektiğim hayatta
aşkın hiç ben hali olmadı
çırılçıplak ortaya attığım düşlerimin üstüne basan bir hayatın yollarında süregidiyoruz
yalnızlığım ve ben
…ses(n) sizce
Kayıt Tarihi : 9.3.2006 12:42:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!