Aşkın Alfabesi Yasaklıdır

Çığlığın ölü olduğu iklimde
aşkın alfabesi yasaklıdır şimdi

Yasaktır soğuk kış günlerinde
güneş olmak, ve hatta
güneşe “günaydın” demek
içindeki bahar kıpırtılarına yelken açmak
ve buğulu camlara kalp resmi çizmek
yasaktır.

Yağmur altında sırılsıklam şarkı söylemek
gözlerle anlaşmak, susarak konuşmak
delice koşmak rüzgara karşı
sarılmak ve hatta ellerine dokunmak
yasaktır.

Denizin, yağmurun ve gözyaşının sudan,
gökyüzü, ay ve yıldızların ders kitaplarından gayrı
bütün anlamları silinmiştir
ve artık tanık sayılmayacaklardır aşka
rüzgarlar ten kokusunu taşımayacak,
gözler çiçeklere karışmayacaktır
ve saçların gül kokması
yasaktır.

Atmayacak yüreğin kendinden başkası için
hatta uzakta bir yerde, sesli sessiz bir vahşette
“anne” diyemeden ölen bebelere
ya“nüfus planlaması” deyip güleceksin,
ya da “Allah aldı” deyip unutacaksın
düğümlenmeyecek lokmaların boğazında,
yasaktır.

Yüreklerin kapısı kilitlenip açılmayacak
anahtarı dipsiz kuyulara atılacaktır
zenginliği paradan başka bir şey saymak
ve zenginlikten gayrı bir şey için savaşmak
yasaktır.

“Depremler değil
asıl titreten yurdumun toprağını
karanlık yüzlü binalardan fışkıran
çalıntı seslerin tınısı
kanla yazılan bir destanla umut kokan ülkemin
sırtından vurulmasının hazinliği” demek
yasaktır.

Karnının en içine otursa kaskatı bir düğüm
kaşıktaki çorban çamur
çorbadaki tuzun zehir olsa
taş olsa ekmeğinin arasındaki katığın
içinde “a”, “ş”, “k” harfleri geçen bütün kelimeler
yasaktır.

Çığlığın ölü olduğu iklimde
aşkın alfabesi yasaklıdır şimdi.