Aşkımız ecir Şiiri - Mustafa Yaralı

Umutsuz geceler geride kaldı,
Yeni gün doğuyor, yeni şafaktan.
Tanyeri ağardı, zulmeti aldı,
Bahtımız uyandı, karadan aktan.
-İlahi müjdeler kapımı çaldı,
-Mukaddes duygular içime daldı.

Şimdi gönül yurdum, evrence boldu,
Tarife sığmayan ne varsa adsız,
Her ne yana dönsem mucize doldu,
Uçuyor gibiyim kolsuz kanatsız.
-Ne olduysa artık, olanlar oldu,
-Bela ağacını kökünden yoldu.

Noktayla uzattık Elif, lam, mimi,
Besmelenin sırrı çıktı ortaya,
B de saklı imiş, sırların imi,
Tevhitle takıldı, bir aşk oltaya.
-Kuşdili öğreten anlattı cim’i,
-Bilmezdim o bana, öğretti kimi.

Her tatlı tebessüm, aşina yüzden,
Hiç bir şekil artık, yabancım değil,
Sırat-ı müstakim, eğriden düzden,
İç içe girmişken, sev ile sevil.
-Bahar kokluyorum, kıştan ve güzden,
-Sevdalar yeşerdi, üzmekten, üz’den.

İyimser iyilik, Zat-ı akdetsen,
Kötülükte ne ki, girsin araya,
Şüphemiz kalmadı, bizim abdestten,
Salât-u daimdir, derman yaraya.
-Davetler gelirken, doğru adresten,
-Mestane olmuşuz, hakça hak sesten.

Devasız dertlere, neşter vurmayın,
Şifa değilseniz, gönül yarama,
Bana şeytan gibi tuzak kurmayın,
Âşıkların meyli olmaz harama.
-Olmazlar üstünden geçin durmayın,
-Hakikat var iken, hayal kurmayın.

Herkesi, her şeyi yaratan birdir,
Ayırmıyor gönlüm Sünni alevi,
Yaralıya sen/ben, iğrenç kibirdir,
Sevdaya açıkken şu gönül evi,
-Her damla içimde aynı nehirdir,
-Günaha kefaret, aşkım ecirdir,

12.01.2012…Mustafa Yaralı