güneş tüm ihtişamıyla doğuyor
odama perdenin tülünden süzülerek giriyor
caddeden gelen düdük sesleri cabası
mavi gökyüzü rengini veriyor denize
pamuk gibi bulutlar
küme küme dolaşıyor semada
güvercinler kanat çırpıyor yeni bir güne
huzur doluyor içime
birden sen geliyorsun aklıma
süzülen saçların
bakınca savrulduğum gözlerin
fındık burunun
güler yüzün
hayallere dalıyorum
güllerle dolu bir bahçede buluyorum sonra kendimi
suluyorum o bahçeyi hemencecik solmasın diye
sonra bembeyaz papatyalar ekiyorum
gözyaşlarımla suluyorum onları
belki gözyaşlarıma üzülüp seviyor derler diye
çabam nafile
sonuç kaçınılmaz
koskocaman bir sevmiyor yankılanıyor
o güzel bahçede
daldığım gibi uyanıyorum o güzel rüyadan
derin bir iç çekiyorum
aşkım bir hiç dercesine
hayata dönüyorum
doğrular bir duvar gibi dikiliveriyor karşıma tüm ihtişamıyla
iniyorum sokağa hemen
bakkal mehmet amcayla selamlaşıyorum
günlük gazetemi alıyorum
zehir zemberek haberlere rağmen
sıcacık dumanı üstünde bir ekmekte yanında
dönüyorum eve
bergamotlu çayın esintisi kaplıyor her zerreyi
haberler eşliğinde güzel bir kahvaltı
üstüne keyiften mi kederden mi belli olmayan bir sigara
oturuyorum balkona
dalıyorum uzaklara
susuveriyor şehrin gürültüsü
unutuyorum her şeyi
sen varsın aklımda
bir sigara daha,
bir sigara daha
çayım da yanında
en demlisinden, en güzelinden
saatler geçiyor öyle
diyorum olmaz böyle
yazmalı bütün bu hislerimi
sevgilime...
kalem ile kağıt masada
dökülüyor dizelere duygularım
tek dökülen şeyi duygularım sanma sevgili
gözyaşım, saçım...
akşam olmak üzere
turuncuya boyanmış bile gökyüzü
dışarıya çıkmalı diye iç geçiriyorum
giyiniyorum, kuşanıyorum
belki karşılaşırım seninle
kim bilir ay yüzlüm...
dolaşıyorum sokaklarda,
aşkına eşkıya...
dikkat kesiliyorum ahaliye
herkeste bir yorgunluk, bir durgunluk
yamacımda sen varmışçasına yürüyorum sokaklarda
kah türkü söylüyorum kah türkü dinliyorum
okuduğum şiirleri anlatmıyorum bile
birden gece çöküveriyor sokaklara
ölüm sessizliği var etrafta
zifiri karanlık içinde
bir sigara daha yakıyorum
o sırada gökyüzünü bürüyor hırçın bulutlar
yağmurda başladı sevgilim iyi mi
senin için yaptığım saçım
giydiğim takım...
mahvoluyor tıpkı ben gibi
buluttan narince düşüyor yeryüzüne damlalar
bir bereket
bir anne gözyaşı misali
narin damlalar yerini hiddetli bir sağanağa bırakıyor
şimşekler bir aşkı haykırırcasına çakıyor
eve yürüyene kadar sırılsıklam ıslanıyorum
derler ya yağmurda yürümek güzeldir diye
koca günün üstümde bıraktığı ihtişamlı yorgunlukla
atıyorum kendimi yatağa
günler böyle geçiyor sevgilim
sensiz
ıssız..
ya sen sevgilim, ya sen
anlatsana biraz
anlat dinleyeyim sonsuza kadar
senin nasıl geçiyor bensiz günlerin?
Kayıt Tarihi : 17.5.2024 23:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!