Aşkım ebedi

sıcak bir temmuz alşamıydı
sevdamızın yüreklerden,dudaklara akışı
beynime nakşedildi,o sevdalı bakış
sahilde deniz kumsakı gizlice öperken
içim sevdayla ürperdi.
birden bir yıldız kaydı...
birleşti kalpler ve dudaklar,
seni öpünce telaşlandı,karıştı gökyüzü
kıskandı mı ne,asıldı ayın o mah yüzü
lonuşmaya ne hacet,
gönüller söylemişti son sözü,
işte o an anladım,sendin kaderim,
alınyazım,yıllardır beklediğim,
nede güzeldi sevdiğim,nede güzel,
başaklar cömertce vermişti saçlarına rengini,
içimden bir ses coşkuyla haykırıyordu
bak işte şimdi buldun,aradığın dengini,
gömdüm gönlümü,gözünün derin mavisine
güneşin aksi vurmuştu parlayan benzine
saatler durmuş,dünya senin etrafında,
dönüyor,dönüyordu.
günün kandili bitmiş,yavaşça sönüyordu
içimdeki o sonsuz ateş,
yaktı kavurdu evreni,
görmedi cümle alem,kuruldu kurulalı dünya,
sevdanın böylesini
Kerem in yanması boş,
Ferhat nafile delmiş dağları.
Mecnun boşuna dolaşmış sahraları,
Mehlika sultanın aşıkları yalanmış
insan severse,ancak benim gibi yanarmış
aşk gözünü karartır,kendini cihan fatihi sanarmış
o,bu, hepsi yalan sevdiğim
ancak aşkım benim sahici,
tapılacak kadınsın,
gönlüm alkın mabedi
şu yalancı dünya da inan aşkım
EBEDİ...

G.M.A.