Hayatımda ilk kez birine güvenmenin boşa çıkmamasının hazzını yaşıyorum seninle. İlk kez kaygı duymadan yaşıyorum aşkı, ilk kez huşu içinde başlıyorum güne. Kimi kullar şanslılar benden, onlar bunu her sabah yaşarken, ben bulunduğum anı içimde yaşatacağım günlerce. Ama olsun, bu bile ayrı haz verecek senli olunca bana. Sadece tek korkum, uyandığım bir sabah içimin seninle dolu olmaması. Senli yaşadığım en güzel rüyalardan sensizliğe uyanırsam eğer, nefesim bu bedende son bulsun.
Hayata dair her kelimenin anlamı sen, her yolun sonu sen, her hayalin özü sen, sen, sen… Sarı sarhoşluğum, maviş uğurum, alnıma düşmüş kaderimin yamacına inat en belirgin yazım. Yüreğimdeki ihtilallerin kazanma ihtimaliyle bekliyorum seni her hücremle. Mavi gözlerinle her temasta içimde oluşan depremlerin yarattığı dalgalarla boğuşarak bekliyorum dönüşünü. Çünkü; gözlerinde güveni, omzunda huzuru, ellerinde sıcaklığımı buldum.
Bana bakarken yüzündeki gülümsemen hep yüreğinden gelsin tatuşkam. Çünkü sana bakıp, her canım dediğimde canımda bir parça daha can oluyorsun. Kalbimin ritmi, ciğerlerimin oksijeni, beynimin her hücresi adamım. Soluksuz hatta hücresizde kalsam, sensizlik kadar yakmaz içimi. Kalbim susarsa canım çok acır aşkım. Kalbimin şehri sensiz kalırsa canım çok acır.
Ama, bitecek bu senli rüyam, yine yalnızlık ve hasretin benimle olacak. Kara dikenler batacak ruhuma her daim. Yine de; tüm yalnızlık ve hasretinin acısıyla kara dikenli anlarda da olsa özlemle bekleyeceğim seni. Çünkü; bizi yaşatacak tek gerçek, adı batasıca özlem bunu biliyorsun. Özlemlerimiz katlayacak sevgimizi çünkü buna ELİMİZ MAHKUM.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
kaleminize sağlık
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta