Agnostik bir yapıda ve yok hükmünde birduygu olarak kabullendiğim aşkın, gözlerin ile kalbimarasında düşsel bir çizgi ile ruhumu ruhuna taşıyan yolu inşa etmesi ile beraber gönlümün çorak topraklarına kurulan sevadanın ışıklı şehrinin masum çocuğu olarak buluyorum kendimi.
Sütten kesilmiş bebeğinher daim tomurcuk yaşlara haiz gözleri gibi her an dolu dolu oluyor gözlerim.
Dert birtane değil ki. Bakşimdide gözlerini özledim.
Akılsız birtomurcuklanmaya işaret ediyor bütün duygusal emarelerim. Mevsimi gelmeden yeşermek istemediğim kalde sana çiçekleniyor kendime bile yabancı olan hislerim. Korkmuyorum artık sevgiden. Varsın olsun. Ben tek sana yeşilleneyim. Gelirse hasat zamanım seninle gelsin.
Beş duyudan ibaret değilmişim. Seninle öğrendim.
Kalp gözünün gerçeği daha iyi gördüğünü,
Sezgilerin tenden daha kuvvetli hissettiğini,
Birde can kulağı diye bir şey olduğunu, onunla dinlemek gerektiğini seni,
Kokunu taaaa ciğerlerimde hissetmek için aşık bir ruh ile solumamgerektiğini saçlarının miski amberini
Ve sevgiden aciz bir insan dilinin asla keşfedemeyeceğini yar teninin doyumsuz lezzetini
Seninle öğrendim.
Kayıt Tarihi : 13.2.2014 11:11:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)