Güzel bir kadındı teyzem,
Onu hatırlarım bir aynaya bakarken.
Üzerinde siyah dantel elbise.
Dudağında 'Uçun kuşlar, uçun doğduğum yere.'
Şarkı onu hatırlatır, aynada onun resmi.
Çok severdim ben İsmet teyzemi.
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Hanımefendi
Bu şiir beni aldı götürdü 40 yıl öncesine. Fakültede her cumartesi 1 saat, Erol Büyükburç'un şarkılarını söylerdim. Çünkü askerlik dersi boş geçerdi.
Uçun kuşlar uçun, doğduğum yere
Şimdi dağlarında mor sümbül vardır
Ormanlar ikoynunda bir serin dere
Dikenler içinde sarı gül vardır.
Bu türküyü de söylerdim.
Şiirdeki teyzenizin duyguları içimi burktu.
Teyzem arkasını dönünce
Sevmiş Mehmet Ali başkasını ince ince.
Almış çapkın, o kadını yüreğine.
Teyzem kalmış üç çocukla iyice.
Mehmet Ali, o kadınla İstanbul’a gitmiş
Onu da çok sevmiş, eğlenmiş, gülmüş.
Teyzem yalnızlıktan donmuş, üşümüş.
Yıllarca, teyzem giden kocasını sevmiş.
Gelmeyen Mehmet Alisini kırk yıl beklemiş..
Yıllar geçmiş, unutmamış onu, aşkı hala dün gibi.
Teyzem çok sevmiş çok, Mehmet Ali'yi.
Bu efsane aşka bir katkıda bulunmak istiyorum müsaadenizle.
Kalbim senin aşkına kırk yıl hamallık etti
Hiç unutmadı seni, bir gün sitem etmedi
Kan içti de 'kızılcık şerbeti içtim' dedi
Yine de sen yaşadın boşalan kadehlerde
Efsane aşka saygılarımla 10
Dudaklarınızdan tebessüm, kaleminizden mürekkep eksilmesin.
Saygılar...
Alimoğlu
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta