Nur topu gibi doğmuştu elimize
Büyüleyici bir akşam kızılında
Gün batarken..
Ve güneşin yeniden doğacağını
Müjdelemişti bize gelirken
Bilemedik.
İlahi bir hediyeydi o bize
Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Devamını Oku
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Hapsettik onu adeta
Oksijensiz, ışıksız
Bir ihmal hücresinde
Ve
Bir gün batımıydı yine
Bu kez ufukta
İç yakan bir kızıllık
Güneşin artık
Hiç doğmayacağı
anlam ve gerçekci bir yaklaşımla anlatılmış güzel bir çalışma
kutlarım kalemin...yazan yüreğe sağlık...
Lakin
Emin olduğumuz
Bir tek şey vardı ki
-yüz kızartan-
Katildik biz
“Aşk”ı katlettik!
Cezamız mı? Müebbetti..
Ne diyelim?
Biz bunu çoktan
Hakettik.
yine muhteşem bir anlatım bana bir şiirmi hatırlattığı için bende o şiirimle süslü-YORUM
AŞKIMIZIN TABLO'SU
Sarı sıcaktı duygularımız
Mor mor açardı menekşelerimiz
Yeşil yeşil bakardı gözlerimiz
Hiç bitmeyecekti karbeyaz sevgimiz
Geleceğe dair
Masmavi idi hayallerimiz
Tozpembe idi ümitlerimiz
Kıpkırmızı olacaktı gecelerimiz
Usta bir ressamın elinden çıkmış gibi
Renk cümbüşü tablo çizmiştik seninle ‘aşka dair’
Seyrine doyamazdık
Yazık yazık
Gel gör ki el birliği ile
Yine kendimiz siyaha boyadık!
Şimdi söyle bakalım
Tablomuzu nereye asalım?
Okuyunca anladım ki aşk bizim içimizde doğar, büyür ve gelişir ama sorun onu koruyup , gözetleyebilmekte. Birçoğumuz günlük, gündelik hırs ve meşguliyetimizle onu unutur ve öldürürüz.
Şiirin öyküsünü okuyunca şiiri doğru anladığıma sevindim.
Candan kutlarım.
enteresan bir şiir
gerçek bir yaşanmışlık mı yoksa bu çok merak ettim cidden...?
bir an gerçek diye ödüm koptu, ama neyseki aşkmış, ama sanırım aşkı öldüremezsiniz, o deniz yıldızı gibidir, biter ama bittiği yerde yeniden yeter, şiirinizi tam puanımla kutluyorum
güzel bir çalışma/başarılar
Şiir başlıgı cinayet denince şiiri okumadan insanın içini ürpertiyor okusamı okumasamı okuyucusunu teretdüt içinde bırakıyor ben okudum üzüldüm
yüreğine saglık kutlarım
salim erben
Kendinizi suçlamayın aşk ölmez o bir yerlere sinmiştir günü geldiğinde ortaya çıkar o ne sinsidir bilemezsin yakanızı bırakacağınımı sanıyorsun asla aşk hayattır aşk yaşamdır eğer o olmazsa yaşamakda zorlaşır şairim üzülme sen...saygılarımla
selami
Özlem Hanım; algılamalar farklı olabilir... Sevgiyi bir bebeğe benzetmiş olmanız tabi ki doğal...
Objeler ve imgelerin içiçe geçtiği, objel verilerin biraz ağır bastığı, bu yüzden algılamaların farklı olacağı ortada...
Şiir olarak dört dörtlük bir şiir.
Sizi kutluyorum.
Özlem hanım şiirinizi okudum ancak, yüreğimdeki yara yeniden tazelendı. Başınız sağ olsun ALLAH Rahmet eylesin demekten başka hiç bir kelime gelmiyor aklıma. Kendınızı yargılamayın. Veren ALLAH alır sevdığını. ama geç ama erken. Bu şiirinizden etkilenerek size bir destansı şiir bırakıyorum. sevgi ve saygılarımla sızı selamlıyorum. Esen kalın Hikmet Atiş
Dayanırmı yürek
Bir gece ansızın ağırdı başın,
Daha on altı idi çok değildi yaşın,
Sofran da kaldı piışmiş aşın,
Böyle bir acıya dayanır mı yürek.
Gece nin saat bir inde arabaya bindirdik,
Zaman geçmeden hastahane ye indirdik,
Ablalarına haber gönderdik, iyidir dedik,
Böyle bir acıya dayanır mı yürek.
Kapılar açıldı gidiyorsunuz, dediler,
Çayeli teşhis koyamadı Rmze ye gönderdiler,
Annesiyle benim, hep ıslak mendiller,
Böyle derin acıya dayanır mı yürek.
Gece saat iki de vardık hastahaneye,
Hastahane personeli geldi bindirdi sedyeye,
Rize ssk. hastanesinden, aldılar içeriye,
Böyle büyük acıya dayanır mı yürek.
Koğuşuna çıkarıp yatağına uzattılar,
Doktorlar toplanıp serumunu taktılar,
Siz kalmayın; deyip bizi uzaklattılar,
Böyle derin acıya dayanır mı yürek.
Annesiyle beni çıkardılar salona,
İndim aşağıya sarıldım telefona,
Amcamı aradım Ahmet hasta gelsene,
Böyle derin acıya dayanır mı yürek.
Telefonu kapadım orda fazla kalmadım,
Doktorlara korkudan bir şey soramadım,
Oğlumun azraille pençeleştiğini anlamadım,
Böyle derin acıya dayanır mı yürek.
Koğuşa girmek istedim içeri almadılar,
Dezenfekte oluyor deyip beni atlattılar,
Annesi oğlum nasıl diye sordu, dedim rahatlattılar,
Böyle bir acıya dayanır mı yürek.
Hemşire hanım ''başın sağolsun'' dedi yürüdü,
Orda nerdeyse benim kalbim durdu,
Evlat acısı demek ki; buydu,
Böyle bir acıya dayanır mı yürek.
Annesinin yanından transıt geçtim,
Hastanenin penceresinden aydınlığı seyrettim
Daha sabredemedim yerlere serildım,
Böyle derin acıya dayanır mı yürek.
Ayıldığımda kolu komşu hep orda,
Ahmedimi koymadılar hiç morga,
Hiç beklemeden koyulduk yola,
Böyle bir acıya dayanır mı yürek
Geldik sahil camii önünde indik,
Annesiyle ben yollara serildik,
Allah verdi Allah aldı dedik.
Böyle bir acıya dayanır mı yürek
Abisi Bursa da İktisat Fakülte sine,
O gün gidiyordu sınav dersine,
Son sınıf, okul bitirme vardı hevesine,
Böyle bir acıya dayanır mı yürek.
Aldı bir haber gel Rize ye diye,
Sınavım vardı hayrola ki niye,
Fazla kalmazsın dönersin geriye,
Böyle bir acıya dayanır mı yürek.
Zaman kaybetmeden arabaya bindi,
Yolda gelirken herkesi öldürüp diriltti,
Hiç aklından gelmeyen ölen kardeşiydi,
Böyle bir acıya dayanır mı yürek.
Mezarını kazdılar palivaya düze,
Allah evlat acısı vermesin, ne bize nede size,
Oğlum günahsızdı nurlar inmişti yüze,
Böyle büyük acıya dayanır mı yürek.
Mezarını yaptırdım mermer taşından,
Uzun zamandır eksik olmadım başından,
Yapmadım eksiklik dua ile göz yaşımdan,
Böyle büyük acıya dayanır mı yürek,
Seninde senin gibilerinde yeri CENNET olsun,
Mekanını güllerle çiçeklerle dolsun
Böyle içler acısına dayanırmı yürek,
Dılıyorum sana ALLAH tan rahmet olsun,
Hikmet Atiş
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
-----
Bu şiirin hikayesi:
Not.
Bu şiirimin hikayesi, 1995 te kaybetmiş olduğum,
16 yaşındaki oğlum Ahmet in bizimle ebedi veda saatleriydı.
Olaylar o kadar çok çapuk gelişti ki, çalıştığı günün akşamı,
gece saat 03.00 gibi hayata gözlerini yümdü.
Allah ın ilahi takdırı. elden gelecek hiç bir şey yok.
ALLAH Rahmet eylesin kimseyede evlat acısı tattırmasın.
Bu şiir ile ilgili 11 tane yorum bulunmakta