Kör gözle görenlerin havası var dışarıda; ince bir kazakla dolaştığında üşüten, kazağı yalnızlıktan kurtardığında ısıtmayan; ama üşütmeyen bir hava...
'Ben, Sen, O' üçlemesinin başındakini çıkardığında, geride kalanların hissedemeyeceği bir koku hakim sakin görünen; ama sakinliği 'Sen ve O'nun' hislerinde kalan; huzurunu ve ondan daha çok olan acısını hiç üşenmeden bana anlatan bir hava...
Neden bana anlatıyor ya da neden sadece ben anlayabiliyorum muamma; ...
Değil tabii ki...
Kayan yıldızlara bakıp dilek tutan, gökyüzünün bir köşesinde, saklı ve ya değil, solgun ya da canlı; ama hüzünlü, belki de en hüzünlü köşesinde sırtını bulutlara, karaya bürünmüş bulutlara dayayıp kayan, onu terkeden aşkına ağlayan o yıldızı ben görebiliyorum ve çok çok anlayabiliyorum. Derde ortak olmamın, yıldızlarla ağlamamın sebebi bu...
Mutlu muyum bu yüzden?
Evet, mutluyum; çünkü birbirine değmeden aynı anda gökyüzünden bir boşluğa salınan yağmur damlalarının karaya ve bazen beyaza bürünmüş bulutların çarpışmasıyla oluşmadığını biliyorum.
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta