Bindim bir arabayı, arabam aralandı
Dostlardan ayrılınca yürek paralandı
Sevenlerim arkamdan da baka kaldı
Asker Bayram hayal deryasına daldı
Asker olduğuma kalbim o gün inandı
Anladım ki şu Dünya esastan yalandı
Askerlik bizleri birbirimizden ayırandı
Ah bir bilseydiniz, içim nasıl da yandı
Atmış birebir tertipler askere yollandı
O an anladım, asker sıladan ayrılandı
Askerlik sevenleri birbirinden ayırandı
Ah bir bilseniz yüreğim nasıl da yandı
Atmış birebir tertip gönderildim askere
Bilmem ki ne zaman nasip olur teskere
Ne olur, sıladan tez haber yazın askere
Yoksa, geçmez günler, gelmez teskere
Bura, Erzincan Er Eğitim Topçu Tugayı
İlk dört aylık erler de gönderildi buraya
Ne etsek de sokamadık ki onları hizaya
Ah bir bilseniz ne zordu buranın kış ayı
Hiç unutmam gazozla olduğum tıraşımı
Unutamam ki o eksi derecedeki eğitimi
Yoktu yaz aylarının da farkı kış ayından
İmanımız gevrerdi, o soğuk ve sıcaktan
Anladım ki, askerliği vatan için yapmışlar
Temelini de her halde Erzincan’a atmışlar
Ölümle ayrılığı, hassas terazide tartmışlar
Ölümden de ağır gelmiş, sıladan ayrılıklar
Ahh hastanede anladım, derdim çokmuş
Kışlada anladım, hayat ne kadar zormuş
Hayatta anladım, düşenin dostu yokmuş
Geç anladım, hayattın tadı/tuzu yokmuş
Yine, hüzünlendi dertli gönlüm ney gibi
Gurbet elde sıla hasreti yaktı akkor gibi
Tugayımızın yeri Erzincan’da dağın dibi
Anladım ki bazı dostlar da düşman gibi
Yine geldi hafta sonu, yine neşem yoktur
Ziyarete gelecek kimim kimsem de yoktur
Yurdumdan/yuvamdan hiç haberim yoktur
Sılaya mektup yazdım/cevap veren yoktur
Erzincan Topçu Tugayında kurdum iskele
On sekiz yaşında gelmişim ben bu askere
Eğer nasipse bi gün ben de alırım teskere
Ne olur tez mektup yazın bu garip askere
Yazdığım mektuplara cevap veren olmadı
Hal hatır sorup, gözyaşlarımı silen olmadı
Kem talihten, hiç mi hiç yüzümü gülmedi
Kışlada, sıla hasreti bir gün dahi dinmedi
Göremedim, Erzincan’ın o güzel bağlarını
Göremedim, Erzincan’ın o ceylan kızlarını
Daha fazla söyleyemem, askerlik sırlarımı
Eğer dinlersen anlatırım askerlik hatıramı
Akrabaya mektup yazdım cevap gelmedi
Kader desen, hiç mi hiç yüzüme gülmedi
Şu dünyada kadir kıymetim hiç bilinmedi
Gurbet elde gözlerimden yaş hiç dinmedi
Mektup gelmeyince, cevap yazılmaz ki
Ecel gelmeyince mezar da kazılmaz ki
Teskere verilmeyince, askerlik bitmez ki
Askerlik bitmeyince de, hasret bitmez ki
Aramıza girmiş, sıra sıra dumanlı dağlar
Sevdiklerimse, hasretimden sılada ağlar
Ah vatan borcumsa elimi kolumu bağlar
Bilemem belki de askerlik şehitlik sağlar
Bir bülbül konmuş, şu Erzincan Tugayına
Ah yazık olmaz mı ki onun gençlik çağına
Eğer ki bir şey gelirse kışlada onun başına
O vakit, şehit diye yazarsınız mezar taşına
B. TUNCA/08.08.1982
Bayram TuncaKayıt Tarihi : 16.12.2000 13:12:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Bayram Tunca](https://www.antoloji.com/i/siir/2000/12/16/askerlik-oykusu.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!