Daha yirmi yaşında bir fidandım toprağın üstünde,
Dediler; hazır askersin bu vatan, bu bayrak için.
Hazır kıta durdum sancağın altında.
Selamımı da çaktım ay yıldız ve şehitlerimin analarına.
Dedim; Ana son kez bak kınalı kuzuna.
Gidip te dönmemek var bu vatan uğruna.
Ellerimde kına ile çıktım ilk nöbetime.
İlk önce anamın kına yaktığı ellerimi sürdüm yüzüme.
Durdum karlar üstünde, sema gökkubbe ağlıyordu ilk nöbetimde.
Allah'ın ilk adı dilimde,
Peygamber salavatı gönlümde,
Kapkara gece ve bir tek anam aklımda bu gece.
Acaba uyuyor mu sılada, sıcak yatağında?
Yoksa oda benim gibi evlat nöbeti mi tutuyor pencere kenarında?
Ana, hakkını nasıl öderim senin?
Bak; beni büyüttün vatan için, ay yıldız için.
Nice yiğitler gibi göğsüm açık, bu vatanın bir karış toprağına.
Hainler plan yapar, bu gecenin karanlığında.
Hainler pusuya yatar, sinsice saklanmış karanlığa.
Ana; senin duan korur beni, hadi ana rahat uyu yatağında.
Benim için olma yaşlı bedeninle uykundan.
Hadi ana yat ne olur....
Belki rüyanda ben olurum,
Kınalı ellerimi koyarsın yanağına..
Ana beni merak etme,
Bak vatan için nöbetteyim.
Kınalı kuzun yakında gelcek yanına.
Ya al bayrak sırtımda.
Ya da al bayrak tabutuma sarılı ana.
Her iki şekilde de kavuşacağız ana.
Şehadet şerbeti içersem bu dağlarda,
Arkamdan göz yaşı dökme ana.
En güzel tebessümlerinle gül bana.
O hainleri güldürme ana bana.
Hakkını helal et al bayrağım, vatanım,
Helal et ki rahat nefes alayım senin toprağında!!!
Kayıt Tarihi : 16.8.2020 15:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!