(Bu şiir henüz babasını hiç göremeden askerde ya da savaşta kaybetmiş tüm çocuklarımıza atfen yazılmıştır.)
Canım babacığım benim
Ne çok isterdim bu sözlerimi
Senin yüzüne söylemeyi
Oysa yüzünü hiç göremedim
Yetmiyor siyah beyaz bir askerlik resmi
Sağlamıyor yüzündeki sıcaklığı hissetmemi
Yüreğindeki baba şefkatini yansıtmıyor bana
Resmindeki o çatık kaşların
Doldurmuyor içimdeki derin boşluğu benim
Biliyor musun, canım babacığım
Büyükler beni hep sana benzetirler
Babasından almış kaşını gözünü derler
Bu yüzdendir her gece saatlerce aynaya bakışım
Senin eşgalindir kendi gözlerimde aradığım
İşte bu yüzdendir her gece gizli gizli ağlayışım
Canım babacığım, bu yüzdendir hayallere dalışım
Biliyor musun, canım babacığım
Ben artık gündüzleri hiç ağlamıyorum
Yasakladım kendime gündüzleri hayal kurmayı, ağlamayı
Sana kızdığımdan değil asla, kırgın olduğumdan değil sana
Pek belli etmese de, annem de çok üzülüyor bu hallerime
Dalıp dalıp gidiyor gözleri uzaklara
Uzun uzadıya dalıyor bir meçhule sessizce
Gözleri dolup dolup taşıyor sonra
İçine akıtıyor gamlı gamlı yaşlarını gizlice
Biliyor musun, canım babacığım
Bugün günlerden Babalar Günü’ymüş yine
Bütün bölük çarşıya gitti bir coşku bir neşeyle
Kimisi babasına ufak bir hediye alacakmış
Kimisi de telefon, telgraf açacakmış
Bense koğuşta yapayalnız, şiirler yazıyorum aklımca
İçimde yer kalmadı dertlerimi dökmeye
O yüzden ortak ediyorum kağıdı kalemi kendime
Biliyor musun, canım babacığım
Bir kerecik olsun saçlarımı okşamadın
Elimden tutup çarşı pazar dolaştırmadın
Çay bahçesinde oturup bir dondurma yiyemedik seninle
Olmadı işte, olmadı bir aile fotoğrafımız bile
Bir meşin topum, bir bisikletim bile olmadı, almadın
Bir komando künyesi ardında hatıra diye bıraktığın
Onun onurunu da hiç birşeye değişmem, yanlış anlama beni
İçimi dökmek benimkisi, hüzünlerim sana Babalar Günü hediyesi
Birde adını bıraktın bana ama bir kere olsun anmadın
Bir yağlı düşman kurşununa teslim ettin bütün hayallerimi
Seninle birlikte gömdüler sevinçlerimi, gençliğimi, geleceğimi
Olsun, ben yine de çok seviyorum seni, gurur duyuyorum seninle
Bu yüzden aynı bölgede yapıyorum askerliğimi
Bu yüzden her nöbet saatinde kesiyorum sınırdaki dikenli telleri
Sırf bu yüzden düşman topraklarına atıyorum her fırsatta kendimi
Biliyorumki bizi ayırdığı gibi kavuşturacak olanda o yağlı mermi
İşte o yüzden saymıyorum şafakları, beklemiyorum tezkeremi
Rotterdam,01-06-2003
Ensar AktaşKayıt Tarihi : 7.6.2003 18:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Doldurmuyor içimdeki derin boşluğu benim
Yüreğinize sağlık Ensar Bey...
Duyarlılığınıza ziyade teşekkür ederim. Ancak sanırım burada bir açıklama yapmam gerekiyor. Ben şu an askerde değilim (23 yıldır bitmek bilmeyen gurbetçilik hayatımızı askerlikten saymazsak tabii ki) ve askerliğimi de henüz yapmış değilim. Bedelli askerlik kanunundan yararlanarak bir süre daha ertelemiş bulunuyorum. Öte yandan çok şükür babamı kaybetmiş değilim. Ben bu şiiri yaklaşan Babalar Günü vesilesiyle henüz babasını hiç göremeden kaybeden kederli, yetim çocuklara atfen yazdım. Bunlar da genellikle askere gitmeden önce evlenip hemen ardından askere (ya da savaşa) giden ve bir daha geri dönemeyen babaların çocukları oldukları için şiirimde Askerlik ile Babalar Günü’nü içiçe işlemeyi uygun gördüm. Bu vesileyle babasını henüz hiç görmeden kaybetmiş bütün insanlara başsağlığı ve babalarına Allah’tan rahmet diliyorum. Bu şiir onlara Babalar Günü hediyem olsun.
Baba özlemini sen bir baska yasiyorsun. Diyecek söz bulamiyorum, icim sizliyor sadece...
Basiniz sag olsun. Ne mutlu o babaya ki senin gibi bir ogul birakmis geride... Kendine iyi bak kardesim.
TÜM YORUMLAR (4)