bir ses geliyor kulağıma uyanıyorum. ayak sesleri başka ayak seslerine karışıyor. bir ses,başka bir sese. derken kargaşa başlıyor,bir o yana bir bu yana...
sabahın en erken saatlerinde ellerimi ve yüzümü üşüten bir hava karşılıyor beni.ağaçların arasında yapraklar topluyorum.dallar sallanıyor hafifçe.dağların ardından ve dalların arasından inceden gözümü alan bir ışıkla doğuyor güneş.ilginç olan ise diğer tarafta ayın yavaşça gözden kaybolması oluyor. ve yorucu bir yolculuk başlıyor. zaman çabuk geçiyor,söylentiler,söylenceler ve adımlar çabuk ilerliyor.derken hava yavaş yavaş kararmaya başlıyor.dağlarda evlerin ışıkları yayılıyor,uzak.tıpkı istanbul'un titreşimli ışık oyunları gibi.
eller yorgun,ayaklar yorgun,gözler yorgun ama zihnim hep seninle.seni bedenime sığdırdım,seni yüreğime sığdırdım.sen nereye gidersen ben oraya.
başımı yastığa koyduğumda ilk gözlerine bakıyorum.gözlerin bende ve yüzünde ki o ince gülümseme... başımı yastığa koyduğumda gözlerimi kapattığım yerde.bir yorgun oluyorum bir durgun.bir suskun oluyorum bir coşuyorum.başımı yastığa koyduğumda,yüreğine sığınıyorum...
bu mektubu samsun'da acemi birliğindeyken yazmıştım. bir günümün nasıl geçtiğini ve neler yaşadığımı anlatmaya çalıştım...
Eren ErgülKayıt Tarihi : 11.1.2010 18:43:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!