ASKER MEHMET
Yükseklerden uçan turna
Mehmet’imden haber var mı?
Evi damı sırt çantası
Dünya yükü çok ağır mı?
Asker Mehmet nöbet tutar
Derdin derdi dağlar kadar,
Gözü yolda, kulak seste
Huduttan hududa koşar.
Yollar dolu mayın tuzak
Mektup gelmez cevap yazsak,
Üç gün izin ver komutan
Yârim ile Bayramlaşsak.
Zap Suyu’ndan geçme n’olur
Dertlerimi deşme n’olur,
Her gecenin mutlak sonu
Sabah olur, gündüz olur.
Askerin kurşunu bitmez
Attıkları boşa gitmez,
Dağlar taşlar mermi doldu
Kimse buna akıl yormaz.
Mehmet’ime canım kurban
Feda olsun anam babam,
Böyle savaş görülmemiş
Kör dövüşü dayanamam.
Askerin de var anası
Can-ı cananı yuvası,
Ayrılık hasretlik değil
Öldürür bu yar yarası.
Selam sana asker Mehmet
Bitsin acı, bitsin zahmet;
Kavga dövüş senin neyin
Varlığın dünyaya servet.
Asker Mehmet asker Mehmet
Hayır, tezkere nasip et,
Ölmesin onlar yaşasın
Yardım eyle Rabbim(c.c) medet.
Askerin de civan merdi
Vatan, namus onun derdi,
Şah-ı Haydar Ali gibi(k.v)
Zişan’ını Allah(c.c) verdi.
Ocak Muhammet(s.a.v) ocağı
Başta İslam Sancağı,
Eller kusura kalmasın
Olmaz kimsenin uşağı.
Ali Baba al teskere
Darısı tüm askerlere,
Ne vuruldu nede vurdu
Şükür Allah’a(c.c) bin kere.
AŞİNA ALİ BABA
29.KASIM.2008/HAKKARİ
Kayıt Tarihi : 9.2.2009 20:23:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Vatani görevini yapmakta oalan ana kuzusu bir askerimizden esinlenerek Haqkkari_Minikkent civarında karaladığım bir hasretlik şiirim.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!