Asker Kınası Şiiri - İsmail Büyükerol

İsmail Büyükerol
4

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Asker Kınası

Dün gece rüyamda yavrumu gördüm
Yün çorap istedi, o sabah ördüm
Zarfa, Şırnak yazıp, postaya verdim
Askerin anası, erinmez imiş.

İzinden dönerken gününü saymış
Az değil uz değil, tam on dört aymış
O gece görmedik, bir yıldız kaymış
Yıldız sahibine görünmez imiş.

Tez geçti zaman, üç ay kalmıştı
Kuşkunun yerini, umut almıştı
Cansız hayalim diye,resim salmıştı
Belki de gidip de, gelinmez imiş.

Soğukmuş oralar, her taraf karmış
Dağlar amansızmış, yolları darmış
Bastığı yerde de, bir mayın varmış
Toprağa basarken, bilinmez imiş.

Al kanları beyaz kara dökülmüş
Kolu kopmuş yavrumun, topuk sökülmüş
Duydum ki Mehmedim, ölürken gülmüş
Hâlbuki ölürken, gülünmez imiş.

Yanası yanası, ciğer yanası
Yansa da ağlamaz, şehit anası
Ananın yaktığı, asker kınası
Kıyamete kadar silinmez imiş.

İsmail Büyükerol
Kayıt Tarihi : 21.5.2017 16:48:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


gençlik yıllarımda asker mektuplarından çıkan resimlerin arka taraflarına " cansız hayalim" diyerek not düşülür ve askerdeki yavrularına anaları mutlaka yün çorap veya kazak örerek gönderirlerdi. asker uğurlama törenleri dualarla ve düzenlenirdi. o dönemler şimdide olduğu gibi yozgat ili ve ilçelerine fazla şehit gelirdi. bundan esinlerek yazmış olduğum bu eserin TÜM TELİF HAKLARI TARAFIMA AİTTİR. THM SANATÇİSİ KAMİL ABALIOĞLUNUN YILLAR EVVEL OKUDUĞU VE YAKINDA İSMAİL ALTUNSARAY TARAFINDAN TELİF HAKLARI TARAFIMA ÖDENEREK OKUANACAK OLAN BİR ESERDİR. AYRICA BU ESERİM ÇEŞİTLİ FİLM DİZİ BELGESEL VB ETKİNLİKLERDE SESLENDİRİLDİĞİNİ ARZ EDERİM.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Atilla Başalan
    Atilla Başalan

    Anadolu'nun Bağrı Yanık Çok Değerli Öğretmeni,
    Sözlerime, bir ozanın sözleriyle başlamak istiyorum:"Selâmun aleyküm gönüldaşlarım,,/Merhaba, merhaba yine merhaba./Analar, bacılar can gardaşlarım,/Merhaba, merhaba yine merhaba." Selâm olsun büyük şair. Yüreğine, kalemine, emeğine sağlık versin Allah. Versin ki, daha güzel şiirler yazasın, versin ki, gönül sazımızın bam teline dokunup yüreklerimizi parçalayasın. "Şiirin hasını ayak seslerinden tanırım." diyor şair. Haksız da değil hani. Ben ayak seslerinden değil ama, yüreğime dokunuşundan, içimi burkuşundan, hatta gönül sazımın tellerini birer birer koparmasından tanırım. Verdiği ince ince sızıdan tanırım. O zaman, bir şair olmadığıma hayıflanır; için için kızarım kendime. Ama güzel bir şiir okudum mu kendimden geçer, unuturum her şeyi. O şiirle baş başa kalır; yazan kişiye minnet duyarım, gıptayla bakarım. Şiirin duygu yükü olduğunu, hissetmek olduğunu, hissetmeden yazılamayacağını bilirim, hissedenlere sonsuz bir saygı ve sevgi duyarım. Görmeden hissetmek bu olsa gerek. Mehmet Âkif Ersoy merhum da Çanakkale'yi ve orada yaşananları görmeden,"Çanakkale Şehitlerine" şiirini kaleme almıştı. Bazı şairlerin gönül gözleri açılmış
    olmalı ki, yaşananları hissedebilsinler. Siz de hissetmiş olmalısınız ki, olaya tanık olmuşsunuz, yaşamışsınız gibi anlatmışsınız.Okuduğum zaman hüzünlendim, hüzünlendikçe okudum; okudukça ağladım. Böyle güzel bir şiiri okumaktan mutlu oldum. Teşekkür ederim üstadım. Allah yüreğine, kalemine sağlık versin. Başka şiirlerinizi de bekliyorum. Selâm ve saygılar. Hoşça kalın üstadım. Atilla BAŞALAN-Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni

    Cevap Yaz
  • İlyas Ateş
    İlyas Ateş

    çök açıklı bir aşğer şiiri okudum hüzünlüydü
    ALLAH SABIRLAR versin saygı ve selamlar

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

İsmail Büyükerol