Teröre ne yazık ki iki can vermiş bir ailenin ferdiyim.En büyük kırgınlığım ve
bazı şehit cenazelerinde de haykırdığım...Neden siyasilerin/üst bürokratların ve para babalarının..hatta o koca paşaları da sayalım işte bunların çocukları
hep askerliği evlerinin karşısında bir askeri mekanda yaparlar? Ya da yaptı
sayılırlar? Bana G.Doğu sınırında sıcak çatışma da askerlik yapmış bu adı
geçenlerden kaç kişi sayabilirsiniz...hiççç
Olan hep Anadolumun yiğitlerine oluyor// Bir de Güngören'deki gibi sivil vatandaşlarımıza oluyor...içimiz yanıyor.Mamafi bir yerde yalnış var ama o
yalnışı ben değil/sizler değil...TBMM ile ORDU ve de İSTİHBARAT teşkilatları bularak masaya yatırmalıdır.
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
duyarlı yüreğe alkışşşşş
Atiye Hanım yüreğine sağlık.Mükemmel bir şekilde doğruları ortaya koymuşsunuz.İsteseler bu terör bitirilemezmi?Allah sana sabırlar versin.Bu vatan hepimizin.Ama vatanı satmaya çalışanlar ne olacak?
Değerli üstadım ilk önce Vatan uğruna verdiğin şehitlere ALLAH rahmet eylesin bizleride onların şefaatından mahrum etmesin .Şehitlik en büyük mertebe o her insana nasip olmaz .Seninda başın sağ olsun
'Giden canlar bizimdir
Kalan acılar bizimdir
Bu Vatan hepimizindir'
Çok güzel vede bir o kadar duyarlı paylaşımınıza teşekkür ediyorumm..!
saygılarımla
ömer faruk
Tebrikler efendim kutlarım
ŞANSIM YOK
kalemine yüreğine sağlık.
Duyarlı yüreğinize,güçlü kaleminize sağlık,kardeşim,
Nerede olursa olsun,yarım yamalak demokrasilerde,sosyal,ekonomik ve kültürel alanlarda dengeler sağlanmadıkça terörün önüne geçilmez,iç ve dış güçler bu durumdan yararlanır,bataklıklar kurutulup,yok edilirse o zaman sivrisineklerden kurtulunur.
Terörü lanetliyorum,insanlık dışı aşağılık olayları kınıyorum,hiç kimsenin birisine,dininden,ırkından ve fikrinden dolayı şiddeti uygulamayı bırakın,hor görüp yüz buruşturmaya hakkı yoktur,biran evvel insanların sorunlarını çözüp artık,tükenen hayvan nesilleri ile ,değişen doğal dengelere neden olan sebeplerle uğraşmamız gerekmektedir,gelecek nesillere ve torunlarımıza,yaşanası bir dünya bırakmak hepimizin en önemli görevidir.
Bu mevzusu derin ve önemli konuyu ön plana çıkardığınız
için duyarlı yüreğinizi tebrik ve takdir ediyorum Atiye Hanım,selam ve saygılar,
Böyle giderse bence torunlarımızda terörü birinci sorun görmeye devam edecek.Devletimizin koca koca damları haftada en az iki kere zirve deyip toplanır ama söyledikleri sözler ve çıkardıkları kararlar hep aynı. kim ne derse desin bazıları bundan nemalanıyor,nasılsa ölenler onların çocukları değil,nedense vatan uğruna ölmesi gerekener haykırması gerekenler zaten belli...duyarlı yüreğine sağlık Atiye
Terörün iki kolu var bir kolu garipleri sıradan bildik yurdum insanına uzanır canını alır canını yakar ocaklar söndürür.Diğeri sizin bizimo ğöremediğimiz sınıfa ve bazı gizli güçlere uzanır onlara mevki makam şan şöhret malmülk ve para sahibi yaparak ciğeri beş para etmezleri insan sınıfına sokar.Bunlar bitmedikçe terör bitermi dersiniz......
Duyarlı yüreğinize ve kaleminize saygılar.
Can ne yazık ki, terör hala devam ediyor ve bizler çaresiz seyrediyoruz...Dilerim birgün arınırız terör denilen illetten. Duyarlı yüreğini, kutluyorum, sevgimle...
Bu şiir ile ilgili 18 tane yorum bulunmakta