Gündüz kuşlar uçardı, yıldızlar geceleri
Açıktı ya gözlerim kaldırıp bakamazdım
Usul usul bırakır giderdi acıları
Yaşardım yaşamaksa içinden çıkamazdım.
Bedenim tutsağında, çevrelenmiş duvarlar.
Buluta yükseliyor, buhar gibi iradem.
Ne yumruklar ilişir, nede ağır silahlar.
Açsana ellerini, gücün yetmiyor madem
Nasıl? Esaret yaşar kelepçesiz ellerim
Daha ne kadar sürer hasretlik sevgiliye
Ne gözüm yaşı diner, ne dünyada gülerim
Kaç zaman heves ettim sokaktaki deliye
Koy bir yana geceyi, güneşi sal bir yana
Düşman mıyız akrebe getirmiyor bugünü
Katil oldum zamansız, hüküm giydim zamana
Hesapsız karaladım seneyi, ayı, günü..
Şafak ilk sözdü burada en çoğu da benimki
Yaşamayan aşk gibi neresinden bilecek
Tutunduğum kırılgan yapraklara dedim ki;
Beklenen gelecekse; gelecekte gelecek
Kayıt Tarihi : 20.8.2007 16:27:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Her askerin anlatacak hatıraları var... Benim yazdığım Zamanında askere giden pek yoktur, her giden zamansız gitmiştir. Zamansız süreç sadece zor eğitim şartları değil, tel örgüler içinde hayatın içine dışından bakmaktır. Bu şiir de öyledir... Ketum bir hayatın, beton bir hayata bakış açısıdır. Bu şiir bir askerin hatırasıdır...
![Tuna Tamer](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/08/20/asker-hatirasi.jpg)
BU GUZEL KALEMI SUDAKI KITALAR ADLI GRUBUMUZDA GORMEKDEN MUTLULUK DUYACAGIM
TÜM YORUMLAR (3)