Asker Duası Şiiri - Yorumlar

Ziya Gökalp
17

ŞİİR


397

TAKİPÇİ

Elimde tüfenk, gönlümde iman,
Dileğim iki: Din ile vatan...
Ocağım ordu, büyüğüm Sultan,
Sultan'a imdâd eyle Yârabbi!
Ömrünü müzdâd eyle Yârabbi!

Yolumuz gaza, sonu şehâdet,

Tamamını Oku
  • Kader Çelik
    Kader Çelik 10.02.2025 - 00:05

    Allah yâr ve yardımcımız olsun.

    Cevap Yaz
  • İlyas Ateş
    İlyas Ateş 31.05.2016 - 23:30

    tebrrikleer kutlarım

    Cevap Yaz
  • İsmail Gökhan Söyler
    İsmail Gökhan Söyler 21.04.2016 - 14:00

    Amin..

    Cevap Yaz
  • Zetevan Çelik
    Zetevan Çelik 11.01.2015 - 14:09

    Son dörtlük nerede?

    Minareler süngü,kubbeler miğfer,
    Camiler kışlamız, müminler asker,
    Bu ilahi ordu dinimi bekler,
    Allahu Ekber,Allahu Ekber.

    Ziya Gökalp
    1912

    Cevap Yaz
  • Asuman Esra Yıldırım
    Asuman Esra Yıldırım 13.06.2014 - 15:11

    Şiirin aslı budur. Ekleme ya da çıkarma yoktur. Başbakanın okuduğu dörtlük, 12 Aralık 1997'de Siirt’te topluluğa konuşma yaptığı bir miting sırasında Ziya Gökalp'ın 1912 yılında Balkan Savaşı için yazdığı Asker Duası'nın değiştirilmiş versiyonudur.

    Cevap Yaz
  • Erol Yavuz
    Erol Yavuz 08.06.2013 - 12:01

    Başbakanımızın okuduğu dörtlüğü bu şiirden çıkaranları lanetliyorum...

    Cevap Yaz
  • Alper Soykan
    Alper Soykan 03.01.2012 - 15:03

    şiir eksik olmuş orjinalinden bir dörtlük çıkarılmış vebalımı bu dörtlük :))

    Minareler süngü,kubbeler miğfer,
    Camiler kışlamız, müminler asker,
    Bu ilahi ordu dinimi bekler,
    Allahu Ekber,Allahu Ekber.

    Cevap Yaz
  • Gül Gedik
    Gül Gedik 29.10.2011 - 22:44

    amin amin allah ordumuza vatanımıza milletimize zeval vermesin....atalarımızın ruhları şad olsun mekanları cennet olsun..yazardanda allah razı olsun .... ruhu şad olsun. mekanıda cennet olsun.... aminnnn.....cümlesinden çok çok güzell çok anlamlı................

    Cevap Yaz
  • Refika Doğan
    Refika Doğan 17.07.2011 - 23:32

    13 şehit!

    3’ü uzman erbaş, 10’u er olmak üzere 13 asker şehit oldu.

    Yer neresi? Diyarbakır Lice.

    Askerlerin ise 3’ü uzman erbaş, 10’u er!

    Görevleri ne peki?

    Cumartesi günü kaçırılan 2 asker ve 1 sağlık görevlisinin kurtarılması.

    Yani bir operasyon.

    Ulan sormazlar mı adama nerede bu çocukların başında teğmeni, yüzbaşısı, binbaşısı, yarbayı, albayı diye!

    Operasyon yapıyorsun operasyon! Senin 2 asker ve 1 sağlık görevlini kaçırmış eşkiya ve sen onları bulsun diye yirmili yaşlardaki çocukları acemi eğitiminin ardından sürüyorsun teröristin kucağına!

    Siz neredesiniz?

    Rütbeliler, askeri okul eğitimi almışlar nerede?

    Geçmiş tecrübelerime dayanarak unutulacak olan isimleri sırf kayıt altına alınsın diye yazıyorum buraya:

    Ufuk Başarı (Konya)
    Uzman Jandarma Çavuş Fahrettin Aksu (Erzincan)
    Aykut Delimehmetoğlu (Bursa)
    Uzman Çavuş Mustafa Güney (Adana)
    Uzman çavuş Gökhan Yıldırım (Adana)
    Ethem Okkay (Şanlıurfa / Payamlı)
    Mehmet Kaz (Gaziantep)
    Barış Çiçekdağı (Gaziantep)
    Emrah Eker (Giresun)
    Necmettin Torun (Samsun / Alaçam)
    Noyan Aydın (Zonguldak / Ereğli)
    Vefa Çelik (Ağrı)
    Gökhan Kaplan (Tekirdağ / Şarköy)

    Ağrı' dan Şarköy' e, Giresun' dan Adana' ya biçildik ulan!

    Ziya Gökalp' te diyor ki:

    Elimde tüfenk, gönlümde iman,
    Dileğim iki: Din ile vatan...
    Ocağım ordu, büyüğüm Sultan,
    Sultan'a imdâd eyle Yârabbi!
    Ömrünü müzdâd eyle Yârabbi!

    Hadi lan!

    Baha ÖZTOP


    İstanbul
    Bay,

    16.07.2011 21:45 '


    Merhaba Baha Kardeşim,


    Yukarıda alıntıladığım yorum size ait...Okudum ve döndüm 'güne düşen' şiire, DONDUM!
    Ne diyeceğimi, neyi neden nasıl diyeceğimi bilemeyen nutkum tutuldu; elemden, utançtan, öfkeden ve daha neler nelerden!
    Ne tuhaf! Bazen aklım almıyor hızla dönen zamanın potasında erimeye yüz tutan insanı ve aymazlıklarını! Güne düşen şiir; dönemindeki gerçeğe, var olana, yönetime ve kendi ruhani duygularına idealize edilmiş bir şiir olsa da; 16 temmuz 2011 günü güne düşürülmesi bu sorularınız karşısında ne derece anlamlı, ne kadar yerinde ve gerçekçi ve vicdaniydi o körpecik tığ gibi delikanlıların aziz ruhları karşısında? Çünkü o tarih ile bu tarih, o günkü koşullarla bugünkü koşullar aynı mı ki; bu 13 şehidi doğal karşılayayım, kanıksayayım! Savaş halindemiyiz ki...? Çünkü burada bir ihmal ve 13 şehit söz konusu! Aymazlığın, densizliğin, derinliksizliğin bedeli 13 şehit, 13 masum fidan!

    Ziya GÖKALP gibi muhteşem bir yüreğin, muhteşem bir kalemin safiyane duygularıyla ört bas edilebilir mi bu sığ, bu anlaşılmaz, bu sorumsuzca oldu bitti durumu? Evet, kanımızı kaynatıyor şiir, dizeler ruhumuzun en ücra kıyılarına değin nüfus ediyor, sevindiriyor, öfkelendiriyor, isyan ettiriyor, umarsızlığa umar arıyor! Elbette canımızı verelim, kanımızı akıtalım hiç of demeden! İnancımızı, emeğimizi, ruhumuzu katık, bedenimizi yorgan edelim hainlere karşı vatanı müdaafada. İyi de...Yorumunuzda sorduğunuz sorular, ortaya döktüğünüz yanıt bekleyen, iç acıtan, yüreği kanatan sorular öyle gerçek, öyle mantıklı, öyle acı ve yüze çarpan tokattı ki! Ama kime, hangi yüze...? Offffffffffffff...!

    Bol keseden şak şak sesleri o masum fidanları geri getirmediği gibi, bu acının yinelenmeyeceği gerçeğini de ört bas etmez! Sormalı bu soruları her vatandaşım, her insanım, her ülkesini sevenim ve tıpkı MERHUM BÜYÜK USTA VE VATANSEVER Ziya GÖKALP' in yüreği gibi yürek, kalemi gibi kalemler! Hesap sormalı giden o şehitlerin ardından sarsmalı, irdelemeli bu ihmâlkârlıklar zincirini! İşte o zaman güne düşen bu şiirin bir anlamı, bir derinliği, bir mesajı olur okuyana! Sorun büyük ustanın şiiri değil elbette! Sorun, böylesine acılı bir günde sorulması gereken soruları sormayan, görülmesi gereken görünmezleri görmeyen görmek istemeyen benlikleri sarsmayanlar...Yoksa tabii ki ruhumuzu okşuyor, şahlandırıyor maneviyat denizimizin azgın dalgalarını kulaç kulaç aşıyor...Nur içinde yatsın Ziya GÖKALP ile birlikte bu vatana emek vermiş, ruhunu, yüreğini, canını adamış, kanını akıtmış nice büyüklerimiz, nice şehitlerimiz, gazilerimiz...
    Her bir dizesi mânâ denizinin derinlerinde anlamlanan dizelerin büyük ustasını rahmetle, saygıyla anıyor, güne düşüren seçki kuruluna teşekkürlerimi gönderiyorum.

    Çok ender uğradığım(içi boş, kısır kavga ve sataşmaların hır güründen şiire geçit verilmeyen) bu sayfalara ziyareti pek yapmazken; zaman zaman derinlikli ve özüme işleyen yorumları gördükçe seviniyor, böyle ufak tefek tümcelerle yorumcunun sesine naçizâne sesimi katmağa çalışıyorum kendimce, özümle.
    Sizi de bu şekilde tesadüfen okudum ve mantık dokusu muhteşem yorumunuz karşısında bu iletiyi yazma gereğini duydum! Rahatsız ettiğim için bağışlayınız lütfen!
    Hoşçakalın, dostlukla erinç kalın...


    Cevap Yaz
  • Yusuf Uyar
    Yusuf Uyar 16.07.2011 - 21:32

    teşekkürler saygı ve sevgiler

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 23 tane yorum bulunmakta