AŞKALE DESTANI
Kapısıdır Aşkale, Erzurum’un batıdan
Dadaş beldelerine girilir bu kapıdan
Milat’ın öncesinde, kurulmuştur Aşhane
Hitit, Asur, Hazer’ler hüküm sürmüş çok sene
Doğu Roma hükmetmiş, devretmiş Bizanslıya
Dört yüz on sene sonra, fetholmuş Saltuklu’ya
Aksak Timur geçirmiş, Aşhane’yi eline
Otlukbeli savaşı, Osmanlıda biline
Bin beş yüz on dört yılı, Çaldıran savaşında
Artık düzlüğe çıktı, tapusu Osmanlıda
İşgal oldu üç kere, Osmanlı, Rus savaşı
Ruslar çekildi, gitti. Ermeni’yle anlaştı
Azınlık Ermeniler yaşarlardı sulh ile
Aşkale’li güvenir, ayrım yapmazdı bile
Ruslar çekilip gitti, silahlarını verdi
Ermeni silahlandı, çokça zulümler etti
Yaktı, yıktı köyleri, zulüm arşa dayandı
O zamanda sel gibi Müslüman kanı aktı
Nahiyeydi Aşkale, büyük bir köy gibiydi
Silahsızdı Dadaşlar, kendi halinde idi
Camiye doldurdular, halkı Cinis köyünde
Beş yüz seksen can yandı, o gün Cinis köyünde
Topalçavuş, Merdiven, Karahasan, Persor’da
Yeniköy, Karabıyık, Pırtın, Ergemansur’da
Dokuz yüzden çok fazla, insan şehit verildi
Yüzlerce ev yakıldı, yıkıp, tahrip edildi
Bu Ermeni insafsız, acımasız, hem vahşi
Kadın, ihtiyar, çocuk demez keserler başı
Bin dokuz yüz on sekiz, o gün üç Mart öncesi
Aşkale’li milisler, Alevi’si, Sünni’si
Karabekir Paşa’mız, yetişti asker ile
Kurtulmuştu Aşkale, büyük bir sevinç ile
Allah’ım yaşatmasın böyle savaş bir daha
Korusun bu Milleti, yine kaldırsın şaha
Önce Şogen dediler, sonra dediler Kale
Bir zamanın sonunda, adı kaldı Aşkale
Aşlar pişer verilir, Aşhane’de yolcuya
Yetime, kimsesize, askere ve kolcuya
Aşkale’nin kalesi tepenin üzerinde
Yıkılmıştır bu kale, yeller eser yerinde
Cinis köyünde höyük, kalesi var yıkılmış
Evrenni’nin kümbeti, neden harap edilmiş?
Ziravank harabesi, Ağveyis ’in hanları
Hacıbekir köyünde vardır kervansarayı
Taşağıl ’da Kızıltaş, güzel Peri kayası
Şah gölünde bulunur alabalığın hası
Bir yanardağ gölüdür Şah Göl Haydarhacı’da
Tabiata gizlenmiş Dumanlı dağlarında
Kop dağında şehitlik, buz gibidir suları
Yaylalarda beslenir koyun ve kuzuları
Karasuya karışır nazlı Serçeme suyu
İçinden akar gider Karahasan’ın çayı
Yüksektir, geçit vermez o güzelim Kop dağı
Güllü, Meryem dağları, Dumanlı, Cecan dağı
Kışların çok soğuktur, bereketli kar yağar
Kaban dağı dibinden durmaz Karasu akar
Dağlarda depolanmış alçı, krom, manyezit
Kükürtlü kömürleri, toprak altında linyit
Çiçeklerle bezenmiş arazin, yaylaların
Arıcılık her yerde, şifalıdır balların
Aşkale’yi terk edip gurbete giden bile
Unutmaz vatanını, her an getirir dile
Aşkale’nin sevgisi benliklere kazınmış
Aşkale’yi metheden nice şiir yazılmış
Yüzyılların ardından kopup gelen bir vakar
Kışın yağar gönlüne, rahmet deryasından kar
Aşkale türküleri hep söylenir dillerde
Bar oynuyor Dadaşlar, canlarda, gönüllerde
Tello gider, yan gider. Arabam mazılıdır.
Kutuda karabiber. Yemenim turalıdır.
Yanık türküler söyler sanatçın, Ozanların
Gönlümüze dokunur bağlama üstatların
Hafızların Kuran’ı canı gönülden okur
Kızların, anaların halı ve ihram dokur
Hattatlar hilye yazar, Müzehhiplerin süsler
Ressam çizer, Şairler seni şiirle besler
Can Aşkale’m sanatın, kültürlerin beşiği
Selçuklu ve Osmanlı’nın kapısının eşiği
Aşkale’li asildir, kültürlüdür, görgülü
Vatan, Millet sevdası benliğinde örgülü
Cumhuriyetle güldün, güzelleştin, serpildin
Vatanını, Milleti canından aziz bildin
Can Alevi, can Sünni kardeşlikle yol bulsun
Birlik ve beraberlik, şiarın, ülkün olsun
Üç Mart günüdür bugün, güzel günlerin biri
Allah feraset verdi, yazdım ben bu şiiri
Özdem’ im çok severim vatanım Aşkale’yi
Taşını, toprağını, geleneği, töreyi
Felaketten, beladan korusun seni Allah
Nazar değmesin sana, kırk bir kere Maşallah
Abdulkadir Özdem
İstanbul / 03 Mart 2022
Kayıt Tarihi : 3.3.2024 12:17:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!