yeşil tozlar serpen minik bir kanatlı değilim uçabilen,
seni hangi gözle görsem uçuyorum zaten...
hayatımda önemli bir yerin vardı,
her elimi attığımda bulduğum parçan kaybolmuş...
döne döne düşen ince kar tanelerinin görselliğinde,
hiç bir yürek üşümeyi düşünmez,
dilime varınca erirsin sadece....
pare pare kalıverdi güz illerinde sevilerim,
bahara erişecek yollarda gezinen kahraman değilim,
perdeleri kapayınca,
hiç bir güneş batmaz dışarıda....
hilekarlıkla edinilen hazinelerin içinde,
hiç bir mücehver parlayamaz....
hayal gücünün yeşilliklerinde sarıldığın ağaçların,
yaprakları suya düşmeden gelebilirim,
gelmeye bilirim de.....
görme algılarının olmamasına şaşırmıyorum artık,
elinde salladığın değnek,
bütün sevgilerin canını çıkarmış,
duyabildiğin seslerin çığlıkları onlar....
vucud kaslarının aniden kasılmasına sadece yüreğim denk gelmiş,
kramp girmiş,arkasından da kapıyı kapatmış,
hiç bir tepkiye cevap veremiyorum....
başka bedenin içinde doğduğunu sanıyorsan,
gözlerini başka gökyüzüne açıyorsan,
göbek bağında kesilmek üzereyse;
sana verilen sürenin sonuna gelmişizdir,
bir daha ki programda,
ismin yazılı olmayacak içimde herhangi bir yerde....
Dua;
sonsuz kadar uzun cümleleridir kalplerimizin,
edilecek varlığın kurallarını ihlal edersen,
dağdan büyük avuç açsan duyuramazsın....
benim kalbim sadece aşık olmak için yaratılmadı,
iyilik ve merhamet de yapabildikleri arasında,
kedi veya köpeklere su veriyorsan,
gidip kuş avlamanın ne anlamı olabilir ki?
karantinaya bir türlü alamadığım tek aşk sensin,
ne kadar çok bulaşsan o kadar ölmeme rağmen,
bir çadıra kapatıp gidemiyorum seni....
yerkabuğunu oluşturan katı maddelerden birisidir kalbim,
her parçası sahibi olmayan bahçelere tohum olabilir ancak,
çitle kapanmış hiç bir toprağın suyu bile olamam....
Ahlak;
sadece kendinin bilebileceği bir olgudur
ama
kaybedersen bir sır olarak kalamaz kalbinde....
ak saçlıların yıl kaybetmesi gibidir bu yürek,
ne zaman yaşlandığını bilemedi,
içinden akan her damla,
başka bir beyazlık verdi....
tatlı diye hiç bir şekerin içinde zehir olduğunu sanma,
gülerek de ölebilir insan...
seni seviyorum diye hangi gökyüzüne bayrak çeksem,
fethedilmiş bir kale daha kazanır kalbim ama
sen ne görmek istersen onu görürsün....
benden farklı beden dansı yapıyorsan,
her attığın yanlış adımın altına köprü kuramam....
apayrı duygularımın sepetinde duran bir elma değilsin ki,
her ısırdığımda bir parçan kaybolsun....
aklımın içinde dolaşan bir peri gibisin,
durmadan bir yere çarpıyorsun,
başım dönüyor,
çıkarsam bir türlü,
çıkarmasam bin....
gerçek dışı öykülerin canavarlarından elde edilmiş bir destan değilsin,
dilime pelesenk olmuş bir aşksın sadece,
bir an gelecek,
dilim dönmeyecek diye
ödüm kaçıyor kendinden.....
enstrümanı biz olan şarkılarla konser vermek ne güzel AŞK'a...
hiç bir abartma bana engel koyamaz,
ben sana ve sevgiye dair ne varsa mucizevi şekilde anlatırım,
kelime arası boşlukları,
sen kendi kafana göre doldurabilirsin,
ister beni koyarsın,
ister kendini fazlalaştırırsın,
ya da
olduğu gibi bırakırsın her şeyi....
AŞK'a ne kadar kurban edebiliyorsan kendini,
o kadar yağmur damlası düşer üzerine...
Kayıt Tarihi : 12.3.2018 20:45:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!