Sırrına ermek mi aşkın, haşa ne haddime
Sen varken aşkı layık bulamam ki kendime
Hep bir hazırlık var peki bu neyin hazırlığı
Ve her hazırlıktan sonra yine ölüm yalnızlığı
Göz göz odalarda yine saz söz oldu hasretin
Yolunu gözlemeyen anlamaz ki kıymetin
Beklenen bilmez ki ne bilsin beklemeyi
Artık farz biliyorum yolunu gözlemeyi
Sokağın ta sonunda bir mor lamba tütüyor
Ah dili olsa, konuşsa; o da bana acıyor
Kimse muhtaç olmasın şöyle garip bencileyin
Bir acı, bir feryattır bu! Uyutmuyor geceleyin
Özlemek, çok özlemek… Anlatamaz derdimi
Kış zamanı alevlerde buluverdim kendimi
Hiç zorlamam, sana karşı saygım var benim elbet
Hâkim sensin, ceza senin, benim yine müebbet
Ebediyyen esirinim kölen gibi gör beni
İster al ister sat, yeter ki şâd et beni
Damarımla, kanımla, gözyaşımla, canımla
Aşığım ben, dil dökerim eski kırık sazımla
Duy beni yâr, gör beni yâr, sar yine sen sev beni
Verme ele, etme giryan, öylece güldür beni
Öldür beni, yandır beni, Kerem et de kûyunda
Bir an bile etme sensiz, koyma garip yâr beni
Kayıt Tarihi : 3.9.2012 18:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!